Translation meaning & definition of the word "summer" into Turkish language

noun

1. The warmest season of the year

• In the northern hemisphere it extends from the summer solstice to the autumnal equinox

• "They spent a lazy summer at the shore"

synonym:
• summer
,
• summertime

1. Yılın en sıcak mevsimi

• Kuzey yarımkürede yaz gündönümünden sonbahar ekinoksuna kadar uzanır

• "Kıyıda tembel bir yaz geçirdiler"

eşanlamlı:
• yaz
,
• yaz zamanı

2. The period of finest development, happiness, or beauty

• "The golden summer of his life"

synonym:
• summer

2. En iyi gelişme, mutluluk veya güzellik dönemi

• "Hayatının altın yazı"

eşanlamlı:
• yaz

verb

1. Spend the summer

• "We summered in kashmir"

synonym:
• summer

1. Yazı geçirmek

• "Keşmir'de şöyle özetledik"

eşanlamlı:
• yaz

Examples of using

Tom plans to go to Boston as soon as he can after his summer vacation begins.

Tom yaz tatili başladıktan sonra elinden geldiği kadar çabuk Boston'a gitmeyi planlıyor.

Tom had a near death experience last summer.

Tom geçen yaz yakın bir ölüm deneyimi yaşadı.

Tom didn't study at all last summer.

Tom geçen yaz hiç çalışmadı.

How many days do we have left until summer vacation begins?

Yaz tatili başlayana kadar kaç günümüz kaldı?

How many books have you read so far this summer?

Bu yaz şimdiye kadar kaç kitap okudun?

It rained a lot last summer.

Geçen yaz çok yağmur yağdı.

Where did you spend your summer vacation?

Yaz tatilinizi nerede geçirdiniz?

Where did you spend your summer vacation?

Yaz tatilini nerede geçirdin?

What are you doing this summer?

Bu yaz ne yapıyorsun?

What are you doing this summer?

Bu yaz ne yapıyorsunuz?

What are you doing this summer?

Bu yaz ne yapacaksınız?

What are you doing this summer?

Bu yaz ne yapacaksın?

Were you at the beach all summer?

Bütün yaz kumsalda mıydın?

I think Tom told Mary about what we did last summer.

Sanırım Tom Mary'ye geçen yaz ne yaptığımızdan bahsetti.

I had a good summer vacation.

İyi bir yaz tatili geçirdim.

Tom is going to start taking swimming lessons this summer.

Tom bu yaz yüzme dersleri almaya başlayacak.

I learned it last summer in Boston.

Onu geçen yaz Boston'da öğrendim.

I guess Tom didn't get around to painting the barn last summer.

Sanırım Tom geçen yaz ahırı boyamaya zaman ayırmadı.