Examples of using
Tom hurried down the stairs with his suitcase.
Tom bavuluyla merdivenlerden aşağıya hızla indi.
My suitcase isn't as heavy as Tom's.
Benim valizim Tom'unki kadar ağır değil.
Tom unlocked his suitcase.
Tom valizinin kilidini açtı.
What's in your suitcase?
Çantanızda ne var?
What do you have in your suitcase?
Çantanızda ne var?
I made Tom leave his suitcase behind.
Tom'a valizini geride bıraktırdım.
I had to carry Tom's suitcase for him.
Tom'un bavulunu onun için taşımak zorunda kaldım.
I don't know where Tom put his suitcase.
Tom'un valizini nereye koyduğunu bilmiyorum.
Tom offered to carry Mary's suitcase, but she told him she wanted to carry it herself.
Tom, Mary'ye valizini taşımayı teklif etti ama Mary, valizi kendisinin taşımak istediğini söyledi.
Where's my suitcase?
Bavulum nerede?
Open your suitcase.
Çantanızı açın.
I can't carry this suitcase. It's too heavy.
Bu valizi taşıyamam. O çok ağır.
Where's your suitcase?
Bavulun nerede?
I can't carry this suitcase by myself.
Bu valizi tek başıma taşıyamam.
That's the man whose suitcase I found.
Bu, valizini bulduğum adam.
Tom repacked his suitcase.
Tom valizini yeniden topladı.
Tom carried everything he owned in a small suitcase.
Tom sahip olduğu her şeyi küçük bir valiz içerisinde taşıdı.
Tom crammed everything into his suitcase.
Tom her şeyi valizine tıktı.
Tom folded his clothes and put them in his suitcase.
Tom giysilerini katladı ve onları valizine koydu.
Tom lugged his suitcase up the stairs.
Tom merdivenlerden yukarı bavulunu sürükledi.