Translation meaning & definition of the word "suitable" into Turkish language

adjective

1. Meant or adapted for an occasion or use

• "A tractor suitable (or fit) for heavy duty"

• "Not an appropriate (or fit) time for flippancy"

synonym:
• suitable
,
• suited

1. Bir fırsat veya kullanım için kastedilmiş veya uyarlanmıştır

• "Ağır hizmet için uygun (veya uygun) bir traktör"

• "Kayganlık için uygun (veya uygun) bir zaman değil"

eşanlamlı:
• uygun

2. Worthy of being chosen especially as a spouse

• "The parents found the girl suitable for their son"

synonym:
• desirable
,
• suitable
,
• worthy

2. Özellikle eş olarak seçilmeye değer

• "Ebeveynler kızı oğullarına uygun buldu"

eşanlamlı:
• arzu edilen
,
• uygun
,
• layık

Examples of using

Is that suitable?

Uygun mu?

Tom is looking for a suitable place to hold the meeting.

Tom toplantıyı düzenlemek için uygun bir yer arıyor.

This room is not suitable for sleeping.

Bu oda uyumak için uygun değil.

This room is not suitable for sleeping.

Burası yatman için uygun değil.

He's looking for a suitable job.

O, uygun bir iş arıyor.

His speech was suitable for the occasion.

Onun konuşması ortam için uygundu.

A problem suitable for class discussion.

Sınıf tartışması için uygun bir sorun.

These toys are suitable for girls.

Bu oyuncaklar kızlar için uygundur.

These shoes are not suitable for running.

Bu ayakkabılar koşu için uygun değil.

This material is not suitable for a dress.

Bu malzeme bir elbise için uygun değildir.

This book is suitable for beginners.

Bu kitap yeni başlayanlar için uygundur.

This book is suitable for general readers.

Bu kitap, genel okuyucular için uygundur.

The job is not suitable for young girls.

İş genç kızlar için uygun değil.

It's not a suitable topic for discussion.

Tartışma için uygun bir başlık değil.

You are suitable for the job.

Sen iş için uygunsun.