Translation meaning & definition of the word "suggestion" into Turkish language

noun

1. An idea that is suggested

• "The picnic was her suggestion"

synonym:
• suggestion

1. Önerilen bir fikir

• "Piknik onun önerisiydi"

eşanlamlı:
• öneri

2. A proposal offered for acceptance or rejection

• "It was a suggestion we couldn't refuse"

synonym:
• suggestion
,
• proposition
,
• proffer

2. Kabul veya reddedilme teklifi

• "Bizim reddedemeyeceğimiz bir öneriydi"

eşanlamlı:
• öneri
,
• önerme
,
• sunmak

3. A just detectable amount

• "He speaks french with a trace of an accent"

synonym:
• trace
,
• hint
,
• suggestion

3. Adil bir şekilde tespit edilebilir bir miktar

• "Aksan iziyle fransızca konuşuyor"

eşanlamlı:
• izlemek
,
• ipucu
,
• öneri

4. Persuasion formulated as a suggestion

synonym:
• suggestion
,
• prompting

4. İkna bir öneri olarak formüle edilmiştir

eşanlamlı:
• öneri
,
• ilham

5. The sequential mental process in which one thought leads to another by association

synonym:
• suggestion

5. Bir düşüncenin bir diğerine birliktelikle yol açtığı ardışık zihinsel süreç

eşanlamlı:
• öneri

6. The act of inducing hypnosis

synonym:
• hypnotism
,
• mesmerism
,
• suggestion

6. Hipnozu uyarma eylemi

eşanlamlı:
• hipnotizma
,
• manyetizma
,
• öneri

Examples of using

It's just a suggestion.

Bu sadece bir öneri.

I'm beginning to regret making that suggestion.

Bu öneriyi yaptığıma pişman olmaya başlıyorum.

Her suggestion is worth considering.

Onun önerisi dikkate değer.

I only have one suggestion.

Sadece bir önerim var.

I had a pretty good idea Tom wouldn't like my suggestion.

Tom'un önerimden hoşlanmayacağına dair oldukça iyi bir fikrim vardı.

Tom refused to even consider my suggestion.

Tom benim teklifimi düşünmeyi bile reddetti.

I'll consider your suggestion.

Ben teklifinizi değerlendireceğim.

What do you think of his suggestion?

Onun önerisi hakkında ne düşünüyorsunuz?

He made his suggestion very tactfully.

Önerisini çok nazik biçimde yaptı.

How do you feel about his suggestion?

Onun teklifi hakkında ne düşünüyorsun?

I think his suggestion is worth considering.

Bence önerisi düşünmeye değer.

His suggestion is worth considering.

Onun önerisi düşünmeye değer.

I have a suggestion.

Benim bir önerim var.

I approve the suggestion.

Ben, öneriyi onaylıyorum.

I'd like to point out some problems regarding your suggestion.

Senin önerinle ilgili bazı sorunları işaret etmek istiyorum.

My suggestion is for more trees to be planted along the streets.

Benim önerim caddeler boyunca daha fazla ağaç ekilmesidir.

My sponsor was willing to agree to my suggestion.

Benim sponsorum benim öneriyi kabul etmek için istekliydi.

We'll go along with your suggestion.

Sizin önerinizi destekleyeceğiz.

I'm all for your suggestion.

Ben önerinizi tamamen destekliyorum.

Your suggestion seems reasonable.

Önerin mantıklı görünüyor.