Translation meaning & definition of the word "sugar" into Turkish language
Türk diline "şeker" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Sugar
[Şeker]/ʃʊgər/
noun
1. A white crystalline carbohydrate used as a sweetener and preservative
- synonym:
- sugar ,
- refined sugar
1. Tatlandırıcı ve koruyucu olarak kullanılan beyaz kristal karbonhidrat
- eşanlamlı:
- şeker ,
- rafine şeker
2. An essential structural component of living cells and source of energy for animals
- Includes simple sugars with small molecules as well as macromolecular substances
- Are classified according to the number of monosaccharide groups they contain
- synonym:
- carbohydrate ,
- saccharide ,
- sugar
2. Canlı hücrelerin önemli bir yapısal bileşeni ve hayvanlar için enerji kaynağı
- Küçük moleküllere sahip basit şekerlerin yanı sıra makromoleküler maddeler içerir
- Içerdikleri monosakkarit gruplarının sayısına göre sınıflandırılırlar
- eşanlamlı:
- karbonhidrat ,
- sakkarit ,
- şeker
3. Informal terms for money
- synonym:
- boodle ,
- bread ,
- cabbage ,
- clams ,
- dinero ,
- dough ,
- gelt ,
- kale ,
- lettuce ,
- lolly ,
- lucre ,
- loot ,
- moolah ,
- pelf ,
- scratch ,
- shekels ,
- simoleons ,
- sugar ,
- wampum
3. Para için gayri resmi şartlar
- eşanlamlı:
- rüşvet ,
- ekmek ,
- lahana ,
- istiridye ,
- dinero ,
- hamur ,
- gelt ,
- para ,
- marul ,
- lolipop ,
- kâr ,
- yağma ,
- moolah ,
- kaşınmak ,
- şekel ,
- simoleon ,
- şeker ,
- wampum
verb
1. Sweeten with sugar
- "Sugar your tea"
- synonym:
- sugar ,
- saccharify
1. Şekerle tatlandırmak
- "Çayınızı şekerli yapın"
- eşanlamlı:
- şeker ,
- şekerlemek
Examples of using
Tom grabbed a sugar cookie from the dish on the kitchen table.
Tom mutfak masasındaki tabaktan bir şekerli kurabiye aldı.
You're the only one here who drinks coffee without sugar.
Burada şekersiz kahve içen tek kişisin.
Tom put two sugar cubes in his tea.
Tom çayına iki küp şeker koydu.