Lingvanex Tranalator

Translator for


translation app

Lingvanex - your universal translation app

Translator for

Download For Free

Translation meaning & definition of the word "submarine" into Turkish language

Türk diline "denizaltı" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı

EnglishTurkish

Submarine

[Denizaltı]
/səbmərin/

noun

1. A submersible warship usually armed with torpedoes

    synonym:
  • submarine
  • ,
  • pigboat
  • ,
  • sub
  • ,
  • U-boat

1. Genellikle torpidolarla donanmış bir denizaltı savaş gemisi

    eşanlamlı:
  • denizaltı
  • ,
  • domuz teknesi
  • ,
  • altına

2. A large sandwich made of a long crusty roll split lengthwise and filled with meats and cheese (and tomato and onion and lettuce and condiments)

  • Different names are used in different sections of the united states
    synonym:
  • bomber
  • ,
  • grinder
  • ,
  • hero
  • ,
  • hero sandwich
  • ,
  • hoagie
  • ,
  • hoagy
  • ,
  • Cuban sandwich
  • ,
  • Italian sandwich
  • ,
  • poor boy
  • ,
  • sub
  • ,
  • submarine
  • ,
  • submarine sandwich
  • ,
  • torpedo
  • ,
  • wedge
  • ,
  • zep

2. Uzun kabuklu bir rulodan yapılmış büyük bir sandviç uzunlamasına bölünür ve et ve peynirle (ve domates ve soğan ve marul ve çeşnilerle) doldurulur

  • Abd'nin farklı bölümlerinde farklı isimler kullanılmaktadır
    eşanlamlı:
  • bombacı
  • ,
  • öğütücü
  • ,
  • kahraman
  • ,
  • sandviç
  • ,
  • hoagie
  • ,
  • avlamak
  • ,
  • Küba sandviçi
  • ,
  • İtalyan sandviçi
  • ,
  • zavallı çocuk
  • ,
  • altına
  • ,
  • denizaltı
  • ,
  • denizaltı sandviçi
  • ,
  • torpido
  • ,
  • kıskı
  • ,
  • zɪp zep

verb

1. Move forward or under in a sliding motion

  • "The child was injured when he submarined under the safety belt of the car"
    synonym:
  • submarine

1. Kayan harekette ileri veya aşağı hareket edin

  • "Çocuk, aracın emniyet kemeri altında denizaltı yaptığında yaralandı"
    eşanlamlı:
  • denizaltı

2. Throw with an underhand motion

    synonym:
  • submarine

2. Hareketsiz olarak atmak

    eşanlamlı:
  • denizaltı

3. Bring down with a blow to the legs

    synonym:
  • submarine

3. Bacaklarına bir darbe ile aşağı indirin

    eşanlamlı:
  • denizaltı

4. Control a submarine

    synonym:
  • submarine

4. Bir denizaltıyı kontrol edin

    eşanlamlı:
  • denizaltı

5. Attack by submarine

  • "The germans submarined the allies"
    synonym:
  • submarine

5. Denizaltı ile saldırı

  • "Almanlar müttefiklere denizaltılar"
    eşanlamlı:
  • denizaltı

adjective

1. Beneath the surface of the sea

    synonym:
  • submarine
  • ,
  • undersea

1. Deniz yüzeyinin altında

    eşanlamlı:
  • denizaltı

Examples of using

The submarine had to break through a thin sheet of ice to surface.
Denizaltı yüzeye doğru ince bir buz tabakasını yarıp geçmek zorunda kaldı.
I've never seen a yellow submarine in my life.
Hayatımda sarı bir denizaltı hiç görmedim.