Translation of "subject" into Turkish

Konu

IPA : /səbʤɛkt/

synonyms:

• topic,
• issue,
• matter,
• national,
• field,
• discipline,
• study,
• capable,
• content,
• bailiwick
• submit
• subjugate
• dependent
• case
• theme
• open

Tom is an expert on the subject.

Tom konunun uzmanıdır.

I have a different opinion on that subject.

O konuda farklı bir görüşüm var.

French is my favorite subject.

Fransızca benim en sevdiğim konudur.

In high school, French was my favorite subject.

Lisede Fransızca en sevdiğim dersti.

Tom changed the subject.

Tom konuyu değiştirdi.

What's the subject of that play?

O oyunun konusu ne?

Change the subject.

Konuyu değiştir.

Maths is a good subject.

Matematik iyi bir konudur.

Have you decided the subject of your thesis?

Tezinizin konusuna karar verdiniz mi?

Have you decided the subject of your thesis?

Tezinizin konusuna karar verdiniz mi?

Man is the only animal subject to becoming an imbecile.

İnsan embesil olmaya maruz kalan tek hayvandır.

Tom is an authority on the subject.

Tom konuyla ilgili bir otorite.

Tom hesitated to discuss the subject with Mary.

Tom konuyu Mary ile tartışmakta tereddüt etti.

Tom brought up the subject.

Tom konuyu açtı.

Tom didn't have anything to say on that subject.

Tom'un o konuda söyleyecek bir şeyi yoktu.

Tom hesitated to bring up the subject.

Tom konuyu açmakta tereddüt etti.

Tom isn't familiar with that subject.

Tom o konuya aşina değil.

I found the subject fascinating.

Konuyu büyüleyici buldum.

What's your favorite subject?

En sevdiğin konu ne?

What's your favorite subject in school?

Okulda en sevdiğin ders nedir?