Translation meaning & definition of the word "stuffed" into Turkish language

adjective

1. Filled with something

• "A stuffed turkey"

synonym:
• stuffed

1. Bir şeyle dolu

• "Doldurulmuş bir hindi"

eşanlamlı:
• doldurulmuş

2. Crammed with food

• "A full stomach"

• "I feel stuffed"

synonym:
• stuffed

2. Yiyecekle dolu

• "Dolu bir mide"

• "Dolmuş hissediyorum"

eşanlamlı:
• doldurulmuş

Examples of using

Tom stuffed his handkerchief in his pocket.

Tom mendilini cebine koydu.

I'm stuffed.

Ben tokum.

Tom is stuffed.

Tom'un karnı tok.

We're stuffed.

Bizim karnımız tok.

I wanted to buy the huge stuffed bear at Ken's store, but it was not for sale.

Ken'in dükkanındaki kocaman içi doldurulmuş ayıyı almak istedim ama satılık değildi.

Get stuffed!

Siktir git!

I'm stuffed!

Ben tokum!

My nose is stuffed up.

Burnum tıkalı.

The boy stuffed cake into his mouth.

Çocuk ağzına kek doldurdu.