Translation meaning & definition of the word "student" into Turkish language

noun

1. A learner who is enrolled in an educational institution

synonym:
• student
,
• pupil
,
• educatee

1. Bir eğitim kurumuna kayıtlı bir öğrenci

eşanlamlı:
• öğrenci

2. A learned person (especially in the humanities)

• Someone who by long study has gained mastery in one or more disciplines

synonym:
• scholar
,
• scholarly person
,
• bookman
,
• student

2. Bilgili bir kişi (özellikle beşeri bilimlerde)

• Uzun bir çalışma ile bir veya daha fazla disiplinde ustalık kazanan biri

eşanlamlı:
• akademisyen
,
• akademik kişi
,
• bay bookman
,
• öğrenci

Examples of using

Tom is no longer a student.

Tom artık bir öğrenci değil.

Tom is a very dedicated student.

Tom çok özel bir öğrenci.

Tom is a dental student.

Tom bir diş öğrencisi.

Tom became anorexic when he was a high school student.

Tom bir lise öğrencisi iken anoreksik oldu.

Tom is a very hardworking student.

Tom çok çalışkan bir öğrencidir.

Emily is a high school student.

Emily bir lise öğrencisidir.

I'm happy to have you as a student.

Öğrencim olmandan mutluyum.

I'm a high school student.

Ben liseliyim.

I'm a student, but he isn't.

Ben öğrenciyim ama o değil.

Tom is a former student of mine.

Tom benim eski öğrencimdir.

Tom is my student.

Tom benim öğrencim.

Tom was my student.

Tom benim öğrencimdi.

I'm a student.

Ben bir öğrenciyim.

He is a young student.

O, genç bir öğrencidir.

She is a young student.

O, genç bir öğrencidir.

Tom is a poor student.

Tom fakir bir öğrencidir.

You're a good student.

Sen iyi bir öğrencisin.

If you just listen to what the teacher says, you'll be able to become a good student.

Eğer öğretmenin söylediklerini dinlersen, iyi bir öğrenci olabilirsin.

I kept a diary in French when I was a student.

Bir öğrenciyken Fransızca bir günlük tuttum.

Tom is the only student in our class who can speak French.

Tom sınıfımızda Fransızca konuşabilen tek öğrencidir.