Translation meaning & definition of the word "stubborn" into Turkish language
Türk diline "inatçı" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Stubborn
[Azimli]/stəbərn/
adjective
1. Tenaciously unwilling or marked by tenacious unwillingness to yield
- synonym:
- stubborn ,
- obstinate ,
- unregenerate
1. İnatçı bir şekilde isteksiz veya azimli verimsizlik ile işaretlenmiş
- eşanlamlı:
- azimli ,
- inatçı ,
- düzelmemiş
2. Not responding to treatment
- "A stubborn infection"
- "A refractory case of acne"
- "Stubborn rust stains"
- synonym:
- refractory ,
- stubborn
2. Tedaviye cevap vermemek
- "İnatçı bir enfeksiyon"
- "Refrakter bir akne vakası"
- "İnatçı pas lekeleri"
- eşanlamlı:
- dayanıklı ,
- azimli
Examples of using
Tom is as stubborn as Mary
Tom Mary kadar inatçı.
Tom is a stubborn guy.
Tom inatçı bir adamdır.
Tom can be quite stubborn.
Tom oldukça inatçı olabilir.