Translation meaning & definition of the word "streak" into Turkish language
Türk diline "streak" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Streak
[Işın]/strik/
noun
1. An unbroken series of events
- "Had a streak of bad luck"
- "Nicklaus had a run of birdies"
- synonym:
- streak ,
- run
1. Kesintisiz bir dizi olay
- "Kötü şans var"
- "Nicklaus'un kuşları vardı"
- eşanlamlı:
- ışın ,
- koşmak
2. A distinctive characteristic
- "He has a stubborn streak"
- "A streak of wildness"
- synonym:
- streak
2. Ayırt edici bir özellik
- "İnatçı bir çizgisi var"
- "Bir vahşilik çizgisi"
- eşanlamlı:
- ışın
3. A narrow marking of a different color or texture from the background
- "A green toad with small black stripes or bars"
- "May the stars and stripes forever wave"
- synonym:
- stripe ,
- streak ,
- bar
3. Arka plandan farklı bir renk veya doku dar bir işaretleme
- "Küçük siyah çizgili veya çubuklu yeşil bir kurbağa"
- "Yıldızlar ve çizgiler sonsuza dek sallansın"
- eşanlamlı:
- şerit ,
- ışın ,
- bar
4. A sudden flash (as of lightning)
- synonym:
- streak
4. Ani bir flaş (yıldırım gibi)
- eşanlamlı:
- ışın
verb
1. Move quickly in a straight line
- "The plane streaked across the sky"
- synonym:
- streak
1. Düz bir çizgide hızlı hareket edin
- "Uçak gökyüzüne doğru uzandı"
- eşanlamlı:
- ışın
2. Run naked in a public place
- synonym:
- streak
2. Halka açık bir yerde çıplak koş
- eşanlamlı:
- ışın
3. Mark with spots or blotches of different color or shades of color as if stained
- synonym:
- mottle ,
- streak ,
- blotch
3. Lekeli gibi farklı renkteki lekeler veya lekeler veya renk tonları ile işaretleyin
- eşanlamlı:
- leke ,
- ışın ,
- lekelemek