Translation meaning & definition of the word "stove" into Turkish language

noun

1. A kitchen appliance used for cooking food

• "Dinner was already on the stove"

synonym:
• stove
,
• kitchen stove
,
• range
,
• kitchen range
,
• cooking stove

1. Yemek pişirmek için kullanılan bir mutfak aleti

• "Akşam yemeği zaten ocaktaydı"

eşanlamlı:
• fırın
,
• mutfak ocağı
,
• menzil
,
• mutfak sobası
,
• pişirme ocağı

2. Any heating apparatus

synonym:
• stove

2. Herhangi bir ısıtma cihazı

eşanlamlı:
• fırın

Examples of using

Tom filled the pot with water and put it on the stove.

Tom demliği su ile doldurdu ve onu sobanın üstüne koydu.

Tom was sitting on a stool by the stove.

Tom sobanın yanındaki taburede oturuyordu.

Tom took the pan off the stove.

Tom tavayı sobadan aldı.

I think I forgot to turn off the stove.

Sanırım sobayı kapamayı unuttum.

Did you turn the stove off?

Sobayı söndürdün mü?

Don't touch the stove.

Sobaya dokunma.

Tom lit the stove.

Tom sobayı yaktı.

Tom put the frying pan on the stove.

Tom tavayı ocağa koydu.

Tom chopped wood for his woodburning cook stove.

Tom odunla yanan aşçı sobası için odun yardı.

Tom forgot to turn off the stove.

Tom sobayı kapatmayı unuttu.

Tom boiled some eggs on the rocket stove that he had just built.

Tom yeni yaptığı roket sobada birkaç yumurta kaynattı.

Tom burns both wood and coal in his stove.

Tom, sobasında hem odun hem de kömür yakar.

I hired a professional to repair the stove.

Sobayı tamir etmesi için bir profesyonel kiraladım.

You shouldn't sleep with a coal stove on, because it releases a very toxic gas called carbon monoxide. Sleeping with a coal stove running may result in death.

Kömür sobasıyla uyumamalısınız. Çünkü karbonmonoksit olarak adlandırılan çok zehirli bir gaz içerir. Kömür sobasıyla uyumak ölümle sonuçlanabilir.

This stove uses kerosene.

Bu soba kerosen kullanır.

Because she was cold, she turned on the stove.

Üşüdüğü için, sobayı açtı.

He warmed himself at the stove.

O, sobada kendini ısıttı.

Heat was spread throughout the room by the electric stove.

Isı odanın her tarafına elektrik sobasıyla yayıldı.

This stove burns oil.

Bu soba yağ yakar.

Please remove the ashes from the stove.

Lütfen ocaktan külleri temizle.