Translation meaning & definition of the word "sticking" into Turkish language
Türk diline "yapışmak" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Sticking
[Yapışkanlı]/stɪkɪŋ/
adjective
1. Extending out above or beyond a surface or boundary
- "The jutting limb of a tree"
- "Massive projected buttresses"
- "His protruding ribs"
- "A pile of boards sticking over the end of his truck"
- synonym:
- jutting ,
- projected ,
- projecting ,
- protruding ,
- relieved ,
- sticking(p) ,
- sticking out(p)
1. Bir yüzey veya sınırın üstünde veya ötesinde uzanmak
- "Bir ağacın kıvrımlı uzvu"
- "Büyük öngörülen payandalar"
- "Çıkıntılı kaburgaları"
- "Kamyonunun sonuna yapışan bir yığın tahta"
- eşanlamlı:
- yorucu ,
- planlamak ,
- projeksiyon ,
- çıkıntılı ,
- rahatlamış ,
- yapışma(p) ,
- dışarı yapışma(p)
Examples of using
I'm sticking with Tom.
Tom'la beraber kalıyorum.
She was sticking her tongue out.
O dilini çıkarıyordu.
The head of your penis is sticking out of your belt.
Penisinin başı kemerin dışına taşıyor.