Translation meaning & definition of the word "steal" into Turkish language
Türk diline "çalmak" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Steal
[Hırsızlık yapmak]/stil/
noun
1. An advantageous purchase
- "She got a bargain at the auction"
- "The stock was a real buy at that price"
- synonym:
- bargain ,
- buy ,
- steal
1. Avantajlı bir satın alma
- "Açık artırmada pazarlık yaptı"
- "Hisse senedi bu fiyata gerçek bir satın almaydı"
- eşanlamlı:
- pazarlık ,
- satın almak ,
- çalmak
2. A stolen base
- An instance in which a base runner advances safely during the delivery of a pitch (without the help of a hit or walk or passed ball or wild pitch)
- synonym:
- steal
2. Çalıntı bir üs
- Bir taban koşucusunun bir sahanın teslimatı sırasında güvenli bir şekilde ilerlediği bir örnek (bir vuruş veya yürüyüş yardımı olmadan veya top veya vahşi saha geçirmeden)
- eşanlamlı:
- çalmak
verb
1. Take without the owner's consent
- "Someone stole my wallet on the train"
- "This author stole entire paragraphs from my dissertation"
- synonym:
- steal
1. Sahibinin rızası olmadan alın
- "Birisi trende cüzdanımı çaldı"
- "Bu yazar tezimden tüm paragrafları çaldı"
- eşanlamlı:
- çalmak
2. Move stealthily
- "The ship slipped away in the darkness"
- synonym:
- steal ,
- slip
2. Gizlice ilerlemek
- "Gemi karanlıkta kayıp gitti"
- eşanlamlı:
- çalmak ,
- kaydırmak
3. Steal a base
- synonym:
- steal
3. Üs çalmak
- eşanlamlı:
- çalmak
Examples of using
She tried to steal my boyfriend.
Erkek arkadaşımı benden almaya yeltendi.
She tried to steal my boyfriend.
Erkek arkadaşımı çalmaya çalıştı.
Did you really steal this food?
Bu yemeği gerçekten çaldın mı?