Translation meaning & definition of the word "steadfast" into Turkish language
Türk diline "sabit" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Steadfast
[Kararlı]/stɛdfæst/
adjective
1. Marked by firm determination or resolution
- Not shakable
- "Firm convictions"
- "A firm mouth"
- "Steadfast resolve"
- "A man of unbendable perseverence"
- "Unwavering loyalty"
- synonym:
- firm ,
- steadfast ,
- steady ,
- stiff ,
- unbendable ,
- unfaltering ,
- unshakable ,
- unwavering
1. Kararlılık veya kararlılık ile işaretlenmiştir
- Sarsılmaz
- "Firma mahkumiyetleri"
- "Sıkı bir ağız"
- "Sabit çözüm"
- "Bozulmaz azimli bir adam"
- "Sapkın sadakat"
- eşanlamlı:
- sağlam ,
- sebat etmek ,
- sabit ,
- sert ,
- dayanılmaz ,
- tereddüdsüz ,
- sarsılmaz
2. Firm and dependable especially in loyalty
- "A steadfast ally"
- "A staunch defender of free speech"
- "Unswerving devotion"
- "Unswerving allegiance"
- synonym:
- steadfast ,
- staunch ,
- unswerving
2. Özellikle sadakat konusunda sağlam ve güvenilir
- "Sabit bir müttefik"
- "Özgür konuşmanın sadık bir savunucusu"
- "Değişmeyen bağlılık"
- "Bağlılığın değişmemesi"
- eşanlamlı:
- sebat etmek ,
- stɑntʃ ,
- değişmez
Examples of using
He remained steadfast to his principles.
O prensiplerine sadık kaldı.