Translation meaning & definition of the word "stalemate" into Turkish language
Türk diline "karışıklık" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Stalemate
[Çıkmaz]/stelmet/
noun
1. A situation in which no progress can be made or no advancement is possible
- "Reached an impasse on the negotiations"
- synonym:
- deadlock ,
- dead end ,
- impasse ,
- stalemate ,
- standstill
1. İlerlemenin yapılamayacağı veya ilerlemenin mümkün olmadığı bir durum
- "Müzakerelerde çıkmaza girdi"
- eşanlamlı:
- tıkanıklık ,
- kör uç ,
- sokulmak ,
- çıkmaz ,
- duraklama
2. Drawing position in chess: any of a player's possible moves would place his king in check
- synonym:
- stalemate
2. Satrançta çizim pozisyonu: bir oyuncunun olası hareketlerinden herhangi biri kralını kontrol altına alırdı
- eşanlamlı:
- çıkmaz
verb
1. Subject to a stalemate
- synonym:
- stalemate
1. Çıkmaza giren
- eşanlamlı:
- çıkmaz