Translation meaning & definition of the word "squeak" into Turkish language
Türk diline "squeak" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Squeak
[Ciyaklamak]/skwik/
noun
1. A short high-pitched noise
- "The squeak of shoes on powdery snow"
- synonym:
- squeak
1. Kısa, yüksek perdeli bir gürültü
- "Toz karda ayakkabı gıcırtısı"
- eşanlamlı:
- ciyaklamak
2. Something achieved (or escaped) by a narrow margin
- synonym:
- close call ,
- close shave ,
- squeak ,
- squeaker ,
- narrow escape
2. Dar bir farkla elde edilen (veya kaçan) bir şey
- eşanlamlı:
- yakın felaket ,
- kıl payı kurtulma ,
- ciyaklamak ,
- gıcırdıyor ,
- daracık kaçış
verb
1. Make a high-pitched, screeching noise
- "The door creaked when i opened it slowly"
- "My car engine makes a whining noise"
- synonym:
- whine ,
- squeak ,
- screech ,
- creak ,
- screak ,
- skreak
1. Yüksek perdeli, çığlık atan bir ses çıkar
- "Aşağı açtığımda kapı gıcırdıyordu"
- "Araba motorum sızlanan bir ses çıkarıyor"
- eşanlamlı:
- sızlanmak ,
- ciyaklamak ,
- çığlık atmak ,
- çatırdamak ,
- cırlamak ,
- çığlık