Translation meaning & definition of the word "spruce" into Turkish language
Türk diline "ladin" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Spruce
[Şık]/sprus/
noun
1. Light soft moderately strong wood of spruce trees
- Used especially for timbers and millwork
- synonym:
- spruce
1. Ladin ağaçlarının hafif yumuşak orta güçlü ahşap
- Özellikle ahşap ve değirmen işleri için kullanılır
- eşanlamlı:
- şık
2. Any coniferous tree of the genus picea
- synonym:
- spruce
2. Picea cinsinden herhangi bir iğne yapraklı ağaç
- eşanlamlı:
- şık
verb
1. Make neat, smart, or trim
- "Spruce up your house for spring"
- "Titivate the child"
- synonym:
- spruce up ,
- spruce ,
- titivate ,
- tittivate ,
- smarten up ,
- slick up ,
- spiff up
1. Düzgün, akıllı veya süsleyin
- "Bahar için evini temizle"
- "Çocuğu eğit"
- eşanlamlı:
- süslenmek ,
- şık ,
- titrek ,
- canlandırmak ,
- tıkamak ,
- kusmak
2. Dress and groom with particular care, as for a special occasion
- "He spruced up for the party"
- synonym:
- spruce up ,
- spruce ,
- slick up ,
- smarten up
2. Özel bir fırsat için özel bir özenle elbise ve damat
- "Partiye doğru koştu"
- eşanlamlı:
- süslenmek ,
- şık ,
- tıkamak ,
- canlandırmak
adjective
1. Marked by up-to-dateness in dress and manners
- "A dapper young man"
- "A jaunty red hat"
- synonym:
- dapper ,
- dashing ,
- jaunty ,
- natty ,
- raffish ,
- rakish ,
- spiffy ,
- snappy ,
- spruce
1. Elbise ve tavırlarda güncellikle işaretlenmiştir
- "Sapkın genç bir adam"
- "Sarı sarı kırmızı şapka"
- eşanlamlı:
- çevik ,
- şık ,
- havalı ,
- süslü ,
- rezil ,
- hovarda ,
- huysuz