Translation meaning & definition of the word "spreading" into Turkish language
Türk diline "yayma" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Spreading
[Yayılma]/sprɛdɪŋ/
noun
1. Process or result of distributing or extending over a wide expanse of space
- synonym:
- spread ,
- spreading
1. Geniş bir alan üzerinde dağıtma veya genişletme işlemi veya sonucu
- eşanlamlı:
- yayılmak ,
- yayılma
2. The opening of a subject to widespread discussion and debate
- synonym:
- dissemination ,
- airing ,
- public exposure ,
- spreading
2. Bir konunun yaygın tartışma ve tartışmaya açılması
- eşanlamlı:
- yayma ,
- havalandırma ,
- halka arz ,
- yayılma
3. Act of extending over a wider scope or expanse of space or time
- synonym:
- spread ,
- spreading
3. Daha geniş bir kapsam veya alan veya zaman genişliğine yayılma eylemi
- eşanlamlı:
- yayılmak ,
- yayılma
Examples of using
Tom was guilty of spreading lies about Mary.
Tom Mary hakkında yalanları yaymakla suçluydu.
She tried to prevent the rumor from spreading.
O, söylentinin yayılmasını engellemeye çalıştı.
The rain kept the fire from spreading.
Yağmur yangının yayılmasını engelledi.