Lingvanex Tranalator

Translator for


translation app

Lingvanex - your universal translation app

Translator for

Download For Free

Translation meaning & definition of the word "spray" into Turkish language

Türk diline "sprey" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı

EnglishTurkish

Spray

[Püskürtmek]
/spre/

noun

1. A pesticide in suspension or solution

  • Intended for spraying
    synonym:
  • spray

1. Süspansiyon veya çözeltide bir pestisit

  • Püskürtme için tasarlanmıştır
    eşanlamlı:
  • püskürtmek

2. A quantity of small objects flying through the air

  • "A spray of bullets"
    synonym:
  • spray
  • ,
  • spraying

2. Havada uçan küçük nesneler bir miktar

  • "Bir mermi spreyi"
    eşanlamlı:
  • püskürtmek
  • ,
  • püskürtme

3. Flower arrangement consisting of a single branch or shoot bearing flowers and foliage

    synonym:
  • spray

3. Çiçek ve yeşillik taşıyan tek dal veya sürgün oluşan çiçek aranjmanı

    eşanlamlı:
  • püskürtmek

4. A dispenser that turns a liquid (such as perfume) into a fine mist

    synonym:
  • atomizer
  • ,
  • atomiser
  • ,
  • spray
  • ,
  • sprayer
  • ,
  • nebulizer
  • ,
  • nebuliser

4. Bir sıvıyı (parfüm gibi) ince bir sise dönüştüren bir dağıtıcı

    eşanlamlı:
  • atomizer
  • ,
  • püskürtmek
  • ,
  • püskürtücü
  • ,
  • nebulizatör

5. Water in small drops in the atmosphere

  • Blown from waves or thrown up by a waterfall
    synonym:
  • spray

5. Atmosferde küçük damlalar halinde su

  • Dalgalardan üflenir veya bir şelale tarafından atılır
    eşanlamlı:
  • püskürtmek

6. A jet of vapor

    synonym:
  • spray

6. Bir buhar jeti

    eşanlamlı:
  • püskürtmek

verb

1. Be discharged in sprays of liquid

  • "Water sprayed all over the floor"
    synonym:
  • spray

1. Sıvı spreylerde boşaltılmak

  • "Yerin her tarafına su püskürtüldü"
    eşanlamlı:
  • püskürtmek

2. Scatter in a mass or jet of droplets

  • "Spray water on someone"
  • "Spray paint on the wall"
    synonym:
  • spray

2. Bir kütle veya damlacık jeti içinde dağılın

  • "Birine su püskürtün"
  • "Duvarda boya püskürtün"
    eşanlamlı:
  • püskürtmek

3. Cover by spraying with a liquid

  • "Spray the wall with paint"
    synonym:
  • spray

3. Bir sıvı ile püskürterek örtün

  • "Duvara boya ile püskürtün"
    eşanlamlı:
  • püskürtmek

Examples of using

Mary carries pepper spray in her purse.
Mary çantasında biber gazı taşıyor.