Translation meaning & definition of the word "spoiled" into Turkish language
Türk diline "şımarık" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Spoiled
[Bozulmuş]/spɔɪld/
adjective
1. Having the character or disposition harmed by pampering or oversolicitous attention
- "A spoiled child"
- synonym:
- spoiled ,
- spoilt
1. Şımartmak veya aşırı istekle dikkat ederek karakter veya eğilime zarar vermek
- "Şımarık bir çocuk"
- eşanlamlı:
- bozulmuş
2. (of foodstuffs) not in an edible or usable condition
- "Bad meat"
- "A refrigerator full of spoilt food"
- synonym:
- bad ,
- spoiled ,
- spoilt
2. (gıda maddelerinin) yenilebilir veya kullanılabilir durumda değil
- "Kötü et" demek"
- "Şımarık yiyeceklerle dolu bir buzdolabı"
- eşanlamlı:
- kötü ,
- bozulmuş
Examples of using
Children should not be spoiled.
Çocuklar şımartılmamalı.
The food is spoiled.
Yemek bozulmuş.
Tom is a spoiled little brat.
Tom şımarık küçük bir çocuk.