Examples of using
Thanks for spending so much time helping us.
Bize yardım ederek çok fazla zaman harcadığın için teşekkürler.
Are you aware of how much money your son has been spending?
Oğlunun ne kadar harcadığının farkında mısın?
I don't mind you spending time with me.
Benimle zaman geçirmeni umursamıyorum.
I really enjoy spending time with you.
Seninle zaman geçirmeyi gerçekten seviyorum.
I love spending time with you.
Seninle vakit geçirmeyi seviyorum.
I've been spending too much time with Tom.
Tom'la çok fazla zaman geçiriyorum.
I've been spending every morning with Tom.
Her sabahı Tom'la geçiriyorum.
I've been spending evenings with Tom.
Akşamları Tom'la geçiriyorum.
Tom seems to prefer spending most of his time alone.
Tom zamanının çoğunu yalnız harcamayı tercih ediyor gibi görünüyor.
He's spending too much time on the computer.
O, bilgisayarda çok fazla zaman harcıyor.
You're spending too much time watching TV.
TV izlemeye çok fazla vakit harcıyorsun.
I'm spending my holiday on the beach.
Tatilimi sahilde geçiriyorum.
Tom certainly seems to be spending a lot of time with Mary.
Tom kesinlikle Mary ile çok zaman geçiriyor gibi görünüyor.
Tom likes spending time with Mary.
Tom Mary ile vakit geçirmeyi seviyor.
A lot of people who have up until now been spending money having a good time now need to be more careful with their money.
Şimdiye kadar eğlenerek para harcayan çok sayıda insan şimdi paralarına daha dikkat etmeliler.
She'd rather be spending time with someone else.
O, başka biriyle vakit geçiriyor olmayı tercih eder.
Is it worth spending time trying to help people who don't want to be helped?
Yardım edilmek istemeyen insanlara yardım etmeye çalışarak zaman geçirmeye değer mi?
Are you spending enough time with your kids?
Çocuklarınla yeterli zaman geçiriyor musun?
She was looking forward to spending time with him.
O, onunla zaman geçirmeye can atıyordu.
They were spending money.
Onlar para harcıyorlardı.
