Translation meaning & definition of the word "spell" into Turkish language
Türk diline "eşlemek" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
Spell
[Büyülemek]noun
1. A psychological state induced by (or as if induced by) a magical incantation
- synonym:
- enchantment ,
- spell ,
- trance
1. Büyülü bir büyü tarafından indüklenen (veya sanki indüklenmiş gibi) psikolojik bir durum
- eşanlamlı:
- büyüleme ,
- sihir ,
- trans
2. A time for working (after which you will be relieved by someone else)
- "It's my go"
- "A spell of work"
- synonym:
- go ,
- spell ,
- tour ,
- turn
2. Çalışmak için bir zaman (bundan sonra başka biri tarafından rahatlayacaksınız)
- "Bu benim hareketim"
- "İş büyüsü"
- eşanlamlı:
- gitmek ,
- sihir ,
- gezi ,
- döndürmek
3. A period of indeterminate length (usually short) marked by some action or condition
- "He was here for a little while"
- "I need to rest for a piece"
- "A spell of good weather"
- "A patch of bad weather"
- synonym:
- while ,
- piece ,
- spell ,
- patch
3. Belirli bir eylem veya durumla işaretlenmiş belirsiz uzunlukta bir süre (genellikle kısa)
- "Bir süre burada kaldı"
- "Bir parça dinlenmem gerek"
- "İyi hava büyüsü"
- "Kötü hava bir yama"
- eşanlamlı:
- iken ,
- parça ,
- sihir
4. A verbal formula believed to have magical force
- "He whispered a spell as he moved his hands"
- "Inscribed around its base is a charm in balinese"
- synonym:
- spell ,
- magic spell ,
- magical spell ,
- charm
4. Sihirli bir güce sahip olduğuna inanılan sözlü bir formül
- "Ellerini hareket ettirirken bir büyü fısıldadı"
- "Üsünün etrafında tarif bali bir cazibe"
- eşanlamlı:
- sihir ,
- çekicilik
verb
1. Orally recite the letters of or give the spelling of
- "How do you spell this word?" "we had to spell out our names for the police officer"
- synonym:
- spell ,
- spell out
1. Sözlü olarak harfleri okumak veya yazımını vermek
- "Bu kelimeyi nasıl heceliyorsun?" "polis memuru için isimlerimizi yazmamız gerekiyordu"
- eşanlamlı:
- sihir ,
- hecelemek
2. Indicate or signify
- "I'm afraid this spells trouble!"
- synonym:
- spell ,
- import
2. Belirtin veya belirtin
- "Korkarım bu sorun yaratıyor!"
- eşanlamlı:
- sihir ,
- ithal etmek
3. Write or name the letters that comprise the conventionally accepted form of (a word or part of a word)
- "He spelled the word wrong in this letter"
- synonym:
- spell ,
- write
3. Geleneksel olarak kabul edilen (bir kelimenin veya bir kelimenin bir kısmının) şeklini içeren harfleri yazın veya adlandırın
- "Bu mektupta yanlış kelimesini heceledi"
- eşanlamlı:
- sihir ,
- yazmak
4. Relieve (someone) from work by taking a turn
- "She spelled her husband at the wheel"
- synonym:
- spell
4. Bir dönüş alarak işten rahatlayın (biri)
- "Kocasını direksiyonda heceledi"
- eşanlamlı:
- sihir
5. Place under a spell
- synonym:
- spell
5. Büyü altında bir yer
- eşanlamlı:
- sihir
6. Take turns working
- "The workers spell every four hours"
- synonym:
- spell
6. Sırayla çalışmak
- "İşçiler her dört saatte bir heceler"
- eşanlamlı:
- sihir