Translation meaning & definition of the word "speculate" into Turkish language
Türk diline "spekülat" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Speculate
[Tahminde bulunmak]/spɛkjəlet/
verb
1. To believe especially on uncertain or tentative grounds
- "Scientists supposed that large dinosaurs lived in swamps"
- synonym:
- speculate ,
- theorize ,
- theorise ,
- conjecture ,
- hypothesize ,
- hypothesise ,
- hypothecate ,
- suppose
1. Özellikle belirsiz veya geçici gerekçelerle inanmak
- "Bilim adamları büyük dinozorların bataklıklarda yaşadığını varsayıyordu"
- eşanlamlı:
- tahminde bulunmak ,
- kuramlaştırmak ,
- tahmin ,
- hipotez kurmak ,
- ipotek etmek ,
- varsaymak
2. Talk over conjecturally, or review in an idle or casual way and with an element of doubt or without sufficient reason to reach a conclusion
- "We were speculating whether the president had to resign after the scandal"
- synonym:
- speculate
2. Varsayımsal olarak konuşun veya boşta veya rahat bir şekilde ve bir şüphe unsuru ile veya bir sonuca ulaşmak için yeterli neden olmadan gözden geçirin
- "Başkan'ın skandaldan sonra istifa etmesi gerekip gerekmediği konusunda spekülasyon yapıyorduk"
- eşanlamlı:
- tahminde bulunmak
3. Reflect deeply on a subject
- "I mulled over the events of the afternoon"
- "Philosophers have speculated on the question of god for thousands of years"
- "The scientist must stop to observe and start to excogitate"
- synonym:
- chew over ,
- think over ,
- meditate ,
- ponder ,
- excogitate ,
- contemplate ,
- muse ,
- reflect ,
- mull ,
- mull over ,
- ruminate ,
- speculate
3. Bir konuda derin düşünmek
- "Öğleden sonraki olayları düşündüm"
- "Filozoflar binlerce yıldır tanrı sorunu üzerine spekülasyonlar yaptılar"
- "Bilim adamı gözlemlemek için durmalı ve harekete geçmeye başlamalıdır"
- eşanlamlı:
- üzerinde kafa yormak ,
- üzerinde düşünmek ,
- meditasyon ,
- düşünüş ,
- çıkarmak ,
- düşünmek ,
- müz ,
- yansıtmak ,
- daracık ,
- kaplamak ,
- dallanmak ,
- tahminde bulunmak
4. Invest at a risk
- "I bought this house not because i want to live in it but to sell it later at a good price, so i am speculating"
- synonym:
- speculate ,
- job
4. Riske girmek
- "Bu evi, içinde yaşamak istediğim için değil, daha sonra iyi bir fiyata satmak için aldım, bu yüzden spekülasyon yapıyorum"
- eşanlamlı:
- tahminde bulunmak ,
- iş