Translation meaning & definition of the word "spear" into Turkish language
Türk diline "mızrak" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Spear
[Mızrak]/spɪr/
noun
1. A long pointed rod used as a tool or weapon
- synonym:
- spear ,
- lance ,
- shaft
1. Alet veya silah olarak kullanılan uzun sivri bir çubuk
- eşanlamlı:
- mızrak ,
- şaft
2. An implement with a shaft and barbed point used for catching fish
- synonym:
- spear ,
- gig ,
- fizgig ,
- fishgig ,
- lance
2. Balık yakalamak için kullanılan bir şaft ve dikenli nokta ile bir uygulama
- eşanlamlı:
- mızrak ,
- flika ,
- fizmig ,
- balık avlama
verb
1. Pierce with a spear
- "Spear fish"
- synonym:
- spear
1. Mızrakla delmek
- "Mızrak balığı"
- eşanlamlı:
- mızrak
2. Thrust up like a spear
- "The branch speared up into the air"
- synonym:
- spear ,
- spear up
2. Mızrak gibi yukarı itmek
- "Dal havaya sıçradı"
- eşanlamlı:
- mızrak ,
- mızraklamak
Examples of using
Tom stabbed Mary with a spear.
Tom Mary'yi bir zıpkınla yaraladı.
The tip of the spear was dipped in a deadly poison.
Mızrağın ucu, ölümcül bir zehire batırıldı.
"That shan't happen again," Fortunatus said to himself, and they started to ride at each other again. This time, Fortunatus's spear met his foe so powerfully that he flew from his horse like a ball and lay dead on the earth.
" O tekrar olmayacak. "Fortunatus kendi kendine söyledi, ve tekrar birbirlerine at sürmeye başladılar. Bu defa Fortunatus'un mızrağı düşmanına o kadar güçlü rastladı ki o atından bir top gibi uçtu ve yerde ölü yatıyordu.