Lingvanex Tranalator

Translator for


translation app

Lingvanex - your universal translation app

Translator for

Download For Free

Translation meaning & definition of the word "span" into Turkish language

Türk diline "span" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı

EnglishTurkish

Span

[Uzatmak]
/spæn/

noun

1. The complete duration of something

  • "The job was finished in the span of an hour"
    synonym:
  • span

1. Bir şeyin tam süresi

  • "İş bir saat içinde bitti"
    eşanlamlı:
  • uzatmak

2. The distance or interval between two points

    synonym:
  • span

2. İki nokta arasındaki mesafe veya aralık

    eşanlamlı:
  • uzatmak

3. Two items of the same kind

    synonym:
  • couple
  • ,
  • pair
  • ,
  • twosome
  • ,
  • twain
  • ,
  • brace
  • ,
  • span
  • ,
  • yoke
  • ,
  • couplet
  • ,
  • distich
  • ,
  • duo
  • ,
  • duet
  • ,
  • dyad
  • ,
  • duad

3. Aynı türden iki eşya

    eşanlamlı:
  • çift
  • ,
  • twain
  • ,
  • bağlamak
  • ,
  • uzatmak
  • ,
  • boyunduruk
  • ,
  • ikili

4. A unit of length based on the width of the expanded human hand (usually taken as 9 inches)

    synonym:
  • span

4. Genişletilmiş insan elinin genişliğine dayalı bir uzunluk birimi (genellikle 9 inç olarak alınır)

    eşanlamlı:
  • uzatmak

5. A structure that allows people or vehicles to cross an obstacle such as a river or canal or railway etc.

    synonym:
  • bridge
  • ,
  • span

5. İnsanların veya araçların nehir veya kanal veya demiryolu gibi bir engeli geçmesine izin veren bir yapı.

    eşanlamlı:
  • köprü
  • ,
  • uzatmak

6. The act of sitting or standing astride

    synonym:
  • straddle
  • ,
  • span

6. Astride oturma veya ayakta durma eylemi

    eşanlamlı:
  • uğraşmak
  • ,
  • uzatmak

verb

1. To cover or extend over an area or time period

  • "Rivers traverse the valley floor", "the parking lot spans 3 acres"
  • "The novel spans three centuries"
    synonym:
  • cross
  • ,
  • traverse
  • ,
  • span
  • ,
  • sweep

1. Bir alanı veya zaman periyodunu örtmek veya genişletmek için

  • "Kalıcılar vadi tabanından geçiyor", "park 3 dönümlük bir alana yayılıyor"
  • "Roman üç yüzyılı kapsıyor"
    eşanlamlı:
  • çaprazlamak
  • ,
  • travers
  • ,
  • uzatmak
  • ,
  • süpürmek

Examples of using

Tom has a short attention span.
Tom'un kısa bir dikkat süresi var.
The life span of a butterfly is short.
Bir kelebeğin ömrü kısadır.
What is the average life span in Japan?
Japonya'da ortalama yaşam süresi nedir?