Translation meaning & definition of the word "soul" into Turkish language
Türk diline "ruh" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Soul
[Ruh]/soʊl/
noun
1. The immaterial part of a person
- The actuating cause of an individual life
- synonym:
- soul ,
- psyche
1. Bir insanın maddi olmayan kısmı
- Bireysel yaşamın harekete geçirici nedeni
- eşanlamlı:
- ruh
2. A human being
- "There was too much for one person to do"
- synonym:
- person ,
- individual ,
- someone ,
- somebody ,
- mortal ,
- soul
2. Bir insan
- "Bir kişinin yapması gereken çok şey vardı"
- eşanlamlı:
- kişi ,
- bireysel ,
- birisi ,
- ölümlü ,
- ruh
3. Deep feeling or emotion
- synonym:
- soul ,
- soulfulness
3. Derin duygu veya duygu
- eşanlamlı:
- ruh ,
- duygululuk
4. The human embodiment of something
- "The soul of honor"
- synonym:
- soul
4. Bir şeyin insan bedenlenmesi
- "Onurun ruhu"
- eşanlamlı:
- ruh
5. A secular form of gospel that was a major black musical genre in the 1960s and 1970s
- "Soul was politically significant during the civil rights movement"
- synonym:
- soul
5. 1960 ve 1970 yıllarında önemli bir siyah müzik türü olan laik bir gospel biçimi
- "Soul, sivil haklar hareketi sırasında siyasi olarak önemliydi"
- eşanlamlı:
- ruh
Examples of using
Tom and I are soul mates.
Tom ve ben ruh arkadaşlarıyız.
I won't tell a soul.
Kimseye söylemeyeceğim.
We're soul mates.
Biz ruh ikizleriyiz.