Translation meaning & definition of the word "sooner" into Turkish language

noun

1. A native or resident of oklahoma

synonym:
• Oklahoman
,
• Sooner

1. Oklahoma'nın yerlisi veya sakini

eşanlamlı:
• Oklahoma
,
• Erden

adverb

1. Comparatives of `soon' or `early'

• "Come a little sooner, if you can"

• "Came earlier than i expected"

synonym:
• sooner
,
• earlier

1. `soon' veya `early' karşılaştırmaları'

• "Yapabiliyorsan biraz daha erken gel"

• "Beklediğimden daha erken geldi"

eşanlamlı:
• er er erte
,
• daha evvel

2. More readily or willingly

• "Clean it well, preferably with warm water"

• "I'd rather be in philadelphia"

• "I'd sooner die than give up"

synonym:
• preferably
,
• sooner
,
• rather

2. Daha kolay veya isteyerek

• "Tercihen ılık suyla iyice temizleyin"

• "Felphia'da olmayı tercih ederim"

• "Vazgeçmekten daha erken ölürüm"

eşanlamlı:
• tercihen
,
• er er erte
,
• daha doğrusu

Examples of using

Tom will find out sooner or later.

Tom er ya da geç öğrenecek.

I should've thought of this sooner.

Bunu daha kısa sürede düşünmeliydim.

I should've thought of it sooner.

Bunu daha kısa sürede düşünmeliydim.

I should've finished that sooner.

Onu daha kısa sürede bitirmeliydim.

I should've given you this sooner.

Bunu sana daha kısa sürede vermeliydim.

I should've been there sooner.

Daha kısa sürede olmalıydım.

I need it done sooner than that.

Bundan daha önce yapılmasını istiyorum.

He will tell me everything sooner or later.

Er ya da geç bana her şeyi anlatacak.

I'm sorry that I didn't reply sooner.

Daha kısa sürede cevap vermediğim için üzgünüm.

I'm sorry that I didn't email you sooner.

Daha önce eposta atmadığım için üzgünüm.

We'll all die sooner or later.

Hepimiz er ya da geç öleceğiz.

All of us will die sooner or later.

Önünde sonunda hepimiz öleceğiz.

He'll run out of luck sooner or later.

Önünde sonunda şansı bitecek.

I'll get used to it sooner or later.

Er ya da geç ona alışacağım.

You should have told me about the problem sooner.

Bana sorundan daha önce bahsetmeliydin.

Tom could have survived if the ambulance had arrived a little sooner.

Eğer ambulans biraz daha erken gelseydi Tom hayatta kalabilirdi.

I'm sorry I didn't answer sooner.

Daha kısa sürede cevap vermediğim için üzgünüm.

Tom apologized for not having told Mary sooner.

Tom daha kısa sürede Mary'ye söylemediği için özür diledi.

Tom must let Mary know sooner or later.

Er ya da geç Mary'ye bildirmelisiniz.

We will die sooner or later.

Er ya da geç öleceğiz.