Examples of using
Tom heard someone approaching.
Tom birinin yaklaştığını duydu.
You said you knew someone who could get us that information.
O bilgiyi bize bulabilecek birini tanıdığını söyledin.
You can have someone do it for you.
Onu senin için birine yaptırabilirsin.
We're having difficulty finding someone who'll lend us the money we need.
İhtiyacımız olan parayı bize ödünç verecek birini bulmakta güçlük çekiyoruz.
It's nice to have someone to talk to.
Konuşacak birine sahip olmak güzel.
It's nice to have someone to talk to about my problems.
Sorunlarım hakkında konuşacak birine sahip olmak güzel.
I was about to get in the bath when I heard someone knocking on the door.
Birinin kapıyı çaldığını duyduğumda banyoya girmek üzereydim.
To go faster you'd better go alone, to go further you'd better go with someone.
Daha hızlı gitmek için yalnız gitsen iyi olur, daha ileri gitmek için biriyle gitsen iyi olur.
Tom might have borrowed the money he needed from someone else.
Tom ihtiyacı olan parayı başka birinden ödünç almış olabilir.
I asked Tom how much he thought it would cost to get someone to paint our house.
Tom'a evimizi birine boyatmanın ne kadara mal olacağını düşündüğünü sordum.
Tom was glad that someone agreed with him.
Tom birisi kendisiyle aynı görüşte olduğu için memnundu.
Tom suddenly noticed someone waving to him.
Tom aniden kendisine el sallayan birini farketti.
Tom says he knows someone who's a good sketch artist.
Tom iyi bir polis ressamı olan birini tanıdığını söylüyor.
There is someone in this room.
Bu odada birisi var.
How much money do you think someone like Tom spends each month?
Tom gibi birinin ayda kaç para harcadığını düşünüyorsun?
Tom is looking for someone to help him translate a document from French into English.
Tom, bir belgeyi Fransızcadan İngilizceye çevirmede ona yardım edecek birisini arıyor.
Tom is looking for someone who speaks French.
Tom, Fransızca konuşan birisini arıyor.