Examples of using
You'll understand someday.
Bir gün anlayacaksınız.
You'll understand someday.
Bir gün anlayacaksın.
I think I'd like to visit Boston someday.
Ben, bir gün Boston'ı ziyaret etmek istediğimi düşünüyorum.
Tom told everyone that he thought Mary would make a good wife for someone someday.
Tom herkese Mary'nin bir gün birisi için iyi bir eş olacağını düşündüğünü söyledi.
You'll be dead someday.
Bir gün öleceksin.
Would you like to visit the White House someday?
Bir gün Beyaz Saray'ı ziyaret etmek ister misiniz?
This may just come in handy someday.
Bu bir gün faydalı olabilir.
This just might come in handy someday.
Bu bir gün işe yarayabilir.
I don't know when, but it'll happen someday.
Ne zaman bilmiyorum, ama bir gün olacak.
I want to go abroad someday.
Ben bir gün yurt dışına gitmek istiyorum.
I'd like to go to London someday.
Bir gün Londra'ya gitmek istiyorum.
She is going to climb that mountain someday.
O, bir gün, o dağa tırmanacak.
Her wish is to study abroad someday.
Onun dileği bir gün yurt dışında eğitim görmektir.
I'm sure he's going to be somebody someday.
Onun bir gün birisi olacağından eminim.
I want to go to Africa someday.
Bir gün Afrika'ya gitmek istiyorum.
I'd like to go abroad someday.
Bir gün yurt dışına gitmek istiyorum.
