Translation meaning & definition of the word "solo" into Turkish language
Türk diline "solo" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
Solo
[Solo]noun
1. Any activity that is performed alone without assistance
- synonym:
- solo
1. Yardım olmadan tek başına yapılan herhangi bir aktivite
- eşanlamlı:
- solo
2. A musical composition for one voice or instrument (with or without accompaniment)
- synonym:
- solo
2. Bir ses veya enstrüman için bir müzik kompozisyonu (eşlikli veya eşliksiz)
- eşanlamlı:
- solo
3. A flight in which the aircraft pilot is unaccompanied
- synonym:
- solo
3. Uçak pilotunun refakatsiz olduğu bir uçuş
- eşanlamlı:
- solo
verb
1. Fly alone, without a co-pilot or passengers
- synonym:
- solo
1. Yardımcı pilot veya yolcu olmadan tek başına uçun
- eşanlamlı:
- solo
2. Perform a piece written for a single instrument
- synonym:
- solo
2. Tek bir enstrüman için yazılmış bir parçayı seslendirin
- eşanlamlı:
- solo
adjective
1. Composed or performed by a single voice or instrument
- "A passage for solo clarinet"
- synonym:
- solo
1. Tek bir ses veya enstrüman tarafından bestelenir veya icra edilir
- "Solo klarnet için bir pasaj"
- eşanlamlı:
- solo
adverb
1. Without anybody else or anything else
- "The child stayed home alone"
- "The pillar stood alone, supporting nothing"
- "He flew solo"
- synonym:
- alone ,
- solo ,
- unaccompanied
1. Başka biri ya da başka bir şey olmadan
- "Çocuk evde yalnız kaldı"
- "Taban tek başına durdu, hiçbir şeyi desteklemedi"
- "Tek başına uçtu"
- eşanlamlı:
- yalnız ,
- solo ,
- refakâtsiz