Translation meaning & definition of the word "soaring" into Turkish language
Türk diline "soaring" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Soaring
[Tırmanan]/sɔrɪŋ/
noun
1. The activity of flying a glider
- synonym:
- glide ,
- gliding ,
- sailplaning ,
- soaring ,
- sailing
1. Bir planör uçurma etkinliği
- eşanlamlı:
- süzülmek ,
- süzülme ,
- yelkencilik ,
- tırmanan
adjective
1. Ascending to a level markedly higher than the usual
- "Soaring prices"
- synonym:
- soaring
1. Normalden belirgin şekilde daha yüksek bir seviyeye yükselmek
- "Fiyatları yükseliyor"
- eşanlamlı:
- tırmanan
2. Of imposing height
- Especially standing out above others
- "An eminent peak"
- "Lofty mountains"
- "The soaring spires of the cathedral"
- "Towering icebergs"
- synonym:
- eminent ,
- lofty ,
- soaring ,
- towering
2. Heybetli bir yükseklikte
- Özellikle de başkalarının üstünde durarak
- "İnemli bir zirve"
- "Müthiş dağlar"
- "Katedralin yükselen kuleleri"
- "Towering icebergs" şarkısı"
- eşanlamlı:
- ünlü ,
- yüksek ,
- tırmanan
Examples of using
An eagle was soaring high up in the air.
Bir kartal havada yüksekte süzülüyordu.
Prices keep on soaring.
Fiyatlar yükselmeye devam ediyor.