This won't be so bad.
Bu o kadar da kötü olmayacak.
All of us can speak French, so let's speak French.
Hepimiz Fransızca konuşabiliyoruz, o yüzden Fransızca konuşalım.
I missed both of you so much.
İkinizi de çok özledim.
How could I have been so stupid?
Nasıl bu kadar aptal olabilirdim?
I have a headache, so I would like to take a day off today.
Başım ağrıyor, bu yüzden bugün bir gün izin almak istiyorum.
He was born so poor that he received hardly any school education.
O kadar fakir doğdu ki neredeyse hiç okul eğitimi alamadı.
If this is the information age, what are we so well-informed about?
Eğer bilgi çağı buysa, bu kadar bilgili olduğumuz şey nedir?
This book is so easy that a child can read it.
Bu kitap o kadar kolay ki bir çocuk okuyabilir.
You've tried so hard to put me to shame, haven't you?
Beni utandırmak için çok uğraştın, değil mi?
I'll tell him so when he comes.
Geldiğinde ona söylerim.
I'm so overworked.
Çok fazla çalışıyorum.
You're so diligent.
Çok gayretlisin.
The contract is in the bag, so let's go out and celebrate.
Sözleşme çantada, o yüzden dışarı çıkıp kutlayalım.
We love you so much.
Seni çok seviyoruz.
I have work to do, so go away and leave me alone.
Yapacak işlerim var, o yüzden defol git ve beni rahat bırak.
Why do you study so hard?
Neden bu kadar çok çalışıyorsun?
Tom hadn't expected Mary to come so early in the morning.
Tom Mary'nin sabah bu kadar erken gelmesini beklemiyordu.
I do not think so.
Ben öyle düşünmüyorum.
The driver was so fortunate as to escape death.
Sürücü ölümden kaçacak kadar şanslıydı.
I had to stay behind so I could talk to Tom privately.
Tom'la özel olarak konuşabilmek için geride kalmak zorundaydım.
For free English to Turkish translation, utilize the Lingvanex translation apps.
We apply ultimate machine translation technology and artificial intelligence to offer a free Turkish-English online text translator.