Translation meaning & definition of the word "snag" into Turkish language
Türk diline "snag" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Snag
[Tökezlemek]/snæg/
noun
1. A sharp protuberance
- synonym:
- snag
1. Keskin bir çıkıntı
- eşanlamlı:
- tökezlemek
2. A dead tree that is still standing, usually in an undisturbed forest
- "A snag can provide food and a habitat for insects and birds"
- synonym:
- snag
2. Hala ayakta duran, genellikle bozulmamış bir ormanda yaşayan ölü bir ağaç
- "Bir tıkaç, böcekler ve kuşlar için yiyecek ve yaşam alanı sağlayabilir"
- eşanlamlı:
- tökezlemek
3. An opening made forcibly as by pulling apart
- "There was a rip in his pants"
- "She had snags in her stockings"
- synonym:
- rip ,
- rent ,
- snag ,
- split ,
- tear
3. Çekilerek zorla yapılan bir açıklık
- "Pantalonunda bir yırtık vardı"
- "Çoraplarında çıtçıt vardı"
- eşanlamlı:
- yırtmak ,
- kiralamak ,
- tökezlemek ,
- split ,
- gözyaşı
4. An unforeseen obstacle
- synonym:
- hang-up ,
- hitch ,
- rub ,
- snag
4. Öngörülemeyen bir engel
- eşanlamlı:
- akşamdan kalma ,
- aksaklık ,
- zımparalamak ,
- tökezlemek
verb
1. Catch on a snag
- "I snagged my stocking"
- synonym:
- snag
1. Takılmak
- "Sokuma tıktım"
- eşanlamlı:
- tökezlemek
2. Get by acting quickly and smartly
- "Snag a bargain"
- synonym:
- snag
2. Hızlı ve akıllı davranarak alın
- "Pazarlık etmek"
- eşanlamlı:
- tökezlemek
3. Hew jaggedly
- synonym:
- snag
3. Hıçkırıkça
- eşanlamlı:
- tökezlemek
Examples of using
That's the snag.
Şu, budak.