Translation meaning & definition of the word "smear" into Turkish language
Türk diline "smear" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
Smear
[Lekelemek]noun
1. Slanderous defamation
- synonym:
- smear ,
- vilification ,
- malignment
1. Iftira niteliğindeki hakaret
- eşanlamlı:
- lekelemek ,
- kötüleme ,
- kötülük
2. A thin tissue or blood sample spread on a glass slide and stained for cytologic examination and diagnosis under a microscope
- synonym:
- smear ,
- cytologic smear ,
- cytosmear
2. İnce bir doku veya kan örneği cam bir slayt üzerine yayılır ve mikroskop altında sitolojik inceleme ve tanı için lekelenir
- eşanlamlı:
- lekelemek ,
- sitolojik smear ,
- sitozmear
3. A blemish made by dirt
- "He had a smudge on his cheek"
- synonym:
- smudge ,
- spot ,
- blot ,
- daub ,
- smear ,
- smirch ,
- slur
3. Kirden yapılmış bir leke
- "Yanağında leke vardı"
- eşanlamlı:
- lekelemek ,
- spot ,
- sıvamak ,
- kır
4. An act that brings discredit to the person who does it
- "He made a huge blot on his copybook"
- synonym:
- blot ,
- smear ,
- smirch ,
- spot ,
- stain
4. Bunu yapan kişiye itibarsızlık getiren bir eylem
- "Kopya defterinde büyük bir leke yaptı"
- eşanlamlı:
- lekelemek ,
- kır ,
- spot ,
- leke
verb
1. Stain by smearing or daubing with a dirty substance
- synonym:
- smear
1. Kirli bir maddeyle lekelenerek veya lekelenerek lekelenin
- eşanlamlı:
- lekelemek
2. Make a smudge on
- Soil by smudging
- synonym:
- smear ,
- blur ,
- smudge ,
- smutch
2. Lekelemek
- Lekelenerek topraklamak
- eşanlamlı:
- lekelemek ,
- bulanıklaştırmak ,
- pisletmek
3. Cover (a surface) by smearing (a substance) over it
- "Smear the wall with paint"
- "Daub the ceiling with plaster"
- synonym:
- daub ,
- smear
3. Örtün (bir yüzey) üzerine sürülerek (bir madde)
- "Duvar boyayla lekelensin"
- "Tavanı alçı ile ovun"
- eşanlamlı:
- sıvamak ,
- lekelemek
4. Charge falsely or with malicious intent
- Attack the good name and reputation of someone
- "The journalists have defamed me!" "the article in the paper sullied my reputation"
- synonym:
- defame ,
- slander ,
- smirch ,
- asperse ,
- denigrate ,
- calumniate ,
- smear ,
- sully ,
- besmirch
4. Yanlış veya kötü niyetli bir şekilde şarj edin
- Birinin iyi adını ve itibarını saldırın
- "Gazeteciler beni karaladı!" "kağıttaki yazı itibarımı lekeledi"
- eşanlamlı:
- kötülemek ,
- iftira ,
- kır ,
- lekelemek ,
- iftira etmek