Lingvanex Tranalator

Translator for


translation app

Lingvanex - your universal translation app

Translator for

Download For Free

Translation meaning & definition of the word "smear" into Turkish language

Türk diline "smear" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı

EnglishTurkish

Smear

[Lekelemek]
/smɪr/

noun

1. Slanderous defamation

    synonym:
  • smear
  • ,
  • vilification
  • ,
  • malignment

1. Iftira niteliğindeki hakaret

    eşanlamlı:
  • lekelemek
  • ,
  • kötüleme
  • ,
  • kötülük

2. A thin tissue or blood sample spread on a glass slide and stained for cytologic examination and diagnosis under a microscope

    synonym:
  • smear
  • ,
  • cytologic smear
  • ,
  • cytosmear

2. İnce bir doku veya kan örneği cam bir slayt üzerine yayılır ve mikroskop altında sitolojik inceleme ve tanı için lekelenir

    eşanlamlı:
  • lekelemek
  • ,
  • sitolojik smear
  • ,
  • sitozmear

3. A blemish made by dirt

  • "He had a smudge on his cheek"
    synonym:
  • smudge
  • ,
  • spot
  • ,
  • blot
  • ,
  • daub
  • ,
  • smear
  • ,
  • smirch
  • ,
  • slur

3. Kirden yapılmış bir leke

  • "Yanağında leke vardı"
    eşanlamlı:
  • lekelemek
  • ,
  • spot
  • ,
  • sıvamak
  • ,
  • kır

4. An act that brings discredit to the person who does it

  • "He made a huge blot on his copybook"
    synonym:
  • blot
  • ,
  • smear
  • ,
  • smirch
  • ,
  • spot
  • ,
  • stain

4. Bunu yapan kişiye itibarsızlık getiren bir eylem

  • "Kopya defterinde büyük bir leke yaptı"
    eşanlamlı:
  • lekelemek
  • ,
  • kır
  • ,
  • spot
  • ,
  • leke

verb

1. Stain by smearing or daubing with a dirty substance

    synonym:
  • smear

1. Kirli bir maddeyle lekelenerek veya lekelenerek lekelenin

    eşanlamlı:
  • lekelemek

2. Make a smudge on

  • Soil by smudging
    synonym:
  • smear
  • ,
  • blur
  • ,
  • smudge
  • ,
  • smutch

2. Lekelemek

  • Lekelenerek topraklamak
    eşanlamlı:
  • lekelemek
  • ,
  • bulanıklaştırmak
  • ,
  • pisletmek

3. Cover (a surface) by smearing (a substance) over it

  • "Smear the wall with paint"
  • "Daub the ceiling with plaster"
    synonym:
  • daub
  • ,
  • smear

3. Örtün (bir yüzey) üzerine sürülerek (bir madde)

  • "Duvar boyayla lekelensin"
  • "Tavanı alçı ile ovun"
    eşanlamlı:
  • sıvamak
  • ,
  • lekelemek

4. Charge falsely or with malicious intent

  • Attack the good name and reputation of someone
  • "The journalists have defamed me!" "the article in the paper sullied my reputation"
    synonym:
  • defame
  • ,
  • slander
  • ,
  • smirch
  • ,
  • asperse
  • ,
  • denigrate
  • ,
  • calumniate
  • ,
  • smear
  • ,
  • sully
  • ,
  • besmirch

4. Yanlış veya kötü niyetli bir şekilde şarj edin

  • Birinin iyi adını ve itibarını saldırın
  • "Gazeteciler beni karaladı!" "kağıttaki yazı itibarımı lekeledi"
    eşanlamlı:
  • kötülemek
  • ,
  • iftira
  • ,
  • kır
  • ,
  • lekelemek
  • ,
  • iftira etmek

Examples of using

The ruling party is running a smear campaign against the opposition.
İktidar partisi muhalefete karşı bir karalama kampanyası yürütüyor.