Translation meaning & definition of the word "slur" into Turkish language
Türk diline "slur" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Slur
[Lekelemek]/slər/
noun
1. (music) a curved line spanning notes that are to be played legato
- synonym:
- slur
1. (müzik) legato çalınacak notaları kapsayan kavisli bir çizgi
- eşanlamlı:
- lekelemek
2. A disparaging remark
- "In the 19th century any reference to female sexuality was considered a vile aspersion"
- "It is difficult for a woman to understand a man's sensitivity to any slur on his virility"
- synonym:
- aspersion ,
- slur
2. Küçümseyici bir yorum
- "19. yüzyılda kadın cinselliğine yapılan herhangi bir atıf, aşağılık bir sapma olarak kabul edildi"
- "Bir kadının bir erkeğin erkekliği üzerindeki herhangi bir bulamaca karşı duyarlılığını anlaması zordur"
- eşanlamlı:
- serpme ,
- lekelemek
3. A blemish made by dirt
- "He had a smudge on his cheek"
- synonym:
- smudge ,
- spot ,
- blot ,
- daub ,
- smear ,
- smirch ,
- slur
3. Kirden yapılmış bir leke
- "Yanağında leke vardı"
- eşanlamlı:
- lekelemek ,
- spot ,
- sıvamak ,
- kır
verb
1. Play smoothly or legato
- "The pianist slurred the most beautiful passage in the sonata"
- synonym:
- slur
1. Düzgün veya legato oynayın
- "Piyanist sonattaki en güzel pasajı bozdu"
- eşanlamlı:
- lekelemek
2. Speak disparagingly of
- E.g., make a racial slur
- "Your comments are slurring your co-workers"
- synonym:
- slur
2. Küçümseyerek konuşmak
- Örneğin, ırksal bir bulamaç yapın
- "Yorumlarınız iş arkadaşlarınızı rahatsız ediyor"
- eşanlamlı:
- lekelemek
3. Utter indistinctly
- synonym:
- slur
3. Tamamen belirsiz
- eşanlamlı:
- lekelemek
4. Become vague or indistinct
- "The distinction between the two theories blurred"
- synonym:
- blur ,
- dim ,
- slur
4. Belirsiz veya belirsiz olun
- "İki teori arasındaki ayrım bulanıklaştı"
- eşanlamlı:
- bulanıklaştırmak ,
- sönük ,
- lekelemek