Translation meaning & definition of the word "slump" into Turkish language
Türk diline "kaymak" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Slump
[Çökmek]/sləmp/
noun
1. A noticeable deterioration in performance or quality
- "The team went into a slump"
- "A gradual slack in output"
- "A drop-off in attendance"
- "A falloff in quality"
- synonym:
- slump ,
- slack ,
- drop-off ,
- falloff ,
- falling off
1. Performans veya kalitede gözle görülür bir bozulma
- "Takım bir çöküşe girdi"
- "Çıkışta kademeli bir gevşeklik"
- "Bir bırakma katılım"
- "Kalitede bir düşüş"
- eşanlamlı:
- çökmek ,
- gevşek ,
- bırakma ,
- serpinti ,
- düşme
2. A long-term economic state characterized by unemployment and low prices and low levels of trade and investment
- synonym:
- depression ,
- slump ,
- economic crisis
2. İşsizlik ve düşük fiyatlar ve düşük ticaret ve yatırım seviyeleri ile karakterize edilen uzun vadeli bir ekonomik devlet
- eşanlamlı:
- depresyon ,
- çökmek ,
- ekonomik kriz
verb
1. Assume a drooping posture or carriage
- synonym:
- slump ,
- slouch
1. Sarkık bir duruş veya araba varsayın
- eşanlamlı:
- çökmek ,
- sarkma
2. Fall or sink heavily
- "He slumped onto the couch"
- "My spirits sank"
- synonym:
- slump ,
- slide down ,
- sink
2. Ağır düşmek veya batmak
- "Kanepeye düştü"
- "Ruhlarım battı"
- eşanlamlı:
- çökmek ,
- düşmek ,
- lavabo
3. Fall heavily or suddenly
- Decline markedly
- "The real estate market fell off"
- synonym:
- slump ,
- fall off ,
- sink
3. Ağır ya da aniden düşmek
- Belirgin bir şekilde düşmek
- "Emlak piyasası düştü"
- eşanlamlı:
- çökmek ,
- düşmek ,
- lavabo
4. Go down in value
- "The stock market corrected"
- "Prices slumped"
- synonym:
- decline ,
- slump ,
- correct
4. Değer kaybetmek
- "Borsa düzeltildi"
- "Fiyatlar düştü"
- eşanlamlı:
- gerilemek ,
- çökmek ,
- doğru
Examples of using
He seems to be in a slump.
O bir çöküş içinde görünüyor.