Translation meaning & definition of the word "sluggish" into Turkish language
Türk diline "yavaş" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Sluggish
[Uyuşuk]/sləgɪʃ/
adjective
1. Moving slowly
- "A sluggish stream"
- synonym:
- sluggish ,
- sulky
1. Yavaş hareket ediyor
- "Yavaş bir akıntı"
- eşanlamlı:
- uyuşuk ,
- somurtkan
2. (of business) not active or brisk
- "Business is dull (or slow)"
- "A sluggish market"
- synonym:
- dull ,
- slow ,
- sluggish
2. (i̇şletme) aktif veya tempolu değil
- "Iş sıkıcıdır (veya yavaştır)"
- "Yavaş bir pazar"
- eşanlamlı:
- sıkıcı ,
- yavaş ,
- uyuşuk
3. Slow and apathetic
- "She was fat and inert"
- "A sluggish worker"
- "A mind grown torpid in old age"
- synonym:
- inert ,
- sluggish ,
- soggy ,
- torpid
3. Yavaş ve kayıtsız
- "Şişman ve inertti"
- "Yavaş bir işçi"
- "Yaşlılıkta sağanak yetiştirilen bir zihin"
- eşanlamlı:
- hareketsiz ,
- uyuşuk ,
- cansız
Examples of using
He is a sluggish student.
O durgun bir öğrenci.
I've been sluggish recently.
Son zamanlarda tembelleştim.