Translation meaning & definition of the word "sloppy" into Turkish language
Türk diline "sloppy" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Sloppy
[Cıvık]/slɑpi/
adjective
1. Lacking neatness or order
- "A sloppy room"
- "Sloppy habits"
- synonym:
- sloppy
1. Temizlik veya sipariş eksikliği
- "Bensiz bir oda"
- "Saçma alışkanlıklar"
- eşanlamlı:
- cıvık
2. Wet or smeared with a spilled liquid or moist material
- "A sloppy floor"
- "A sloppy saucer"
- synonym:
- sloppy
2. Dökülen sıvı veya nemli malzeme ile ıslak veya bulaşmış
- "Bensiz bir zemin"
- "Bir özensiz daire"
- eşanlamlı:
- cıvık
3. (of soil) soft and watery
- "The ground was boggy under foot"
- "A marshy coastline"
- "Miry roads"
- "Wet mucky lowland"
- "Muddy barnyard"
- "Quaggy terrain"
- "The sloughy edge of the pond"
- "Swampy bayous"
- synonym:
- boggy ,
- marshy ,
- miry ,
- mucky ,
- muddy ,
- quaggy ,
- sloppy ,
- sloughy ,
- soggy ,
- squashy ,
- swampy ,
- waterlogged
3. (toprak) yumuşak ve sulu
- "Yere ayaklar altında bataktı"
- "Bataklık bir sahil şeridi"
- "Miry roads"
- "Islak mucky ova"
- "Çamurlu ahır"
- "Alçakgönüllü arazi"
- "Gölün çamurlu kenarı"
- "Bataklık bayous"
- eşanlamlı:
- bataklık ,
- sulak ,
- pis ,
- bulanık ,
- cıvık ,
- kabuklu ,
- uyuşuk ,
- yumuşak ,
- bataklıklı ,
- su dolu
4. Not fitting closely
- Hanging loosely
- "Baggy trousers"
- "A loose-fitting blouse is comfortable in hot weather"
- synonym:
- baggy ,
- loose-fitting ,
- sloppy
4. Çok yakından uymuyor
- Gevşek bir şekilde asılı
- "Çanta pantolon"
- "Gevşek oturan bir bluz sıcak havalarda rahattır"
- eşanlamlı:
- sarkık ,
- gevşek ,
- cıvık
5. Excessively or abnormally emotional
- synonym:
- overemotional ,
- sloppy
5. Aşırı veya anormal derecede duygusal
- eşanlamlı:
- aşırı duygusal ,
- cıvık
6. Marked by great carelessness
- "A most haphazard system of record keeping"
- "Slapdash work"
- "Slipshod spelling"
- "Sloppy workmanship"
- synonym:
- haphazard ,
- slapdash ,
- slipshod ,
- sloppy
6. Büyük dikkatsizlik ile işaretlenmiş
- "En gelişigüzel kayıt tutma sistemi"
- "Slapdash çalışması"
- "Kaymakamlık yazım"
- "Sloppy işçilik"
- eşanlamlı:
- gelişigüzel ,
- lakayt ,
- pasaklı ,
- cıvık
Examples of using
We're getting sloppy.
Özensiz oluyoruz.
Tom did a sloppy job.
Tom özensiz bir iş yaptı.
Tom was accused of doing sloppy work.
Tom yarım yamalak işi yapmakla suçlandı.