Translation meaning & definition of the word "sleeper" into Turkish language
Türk diline "uyuyan" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
Sleeper
[Uykucu]noun
1. A rester who is sleeping
- synonym:
- sleeper ,
- slumberer
1. Uyuyan bir dinleyici
- eşanlamlı:
- uykucu ,
- gecekonducu
2. A spy or saboteur or terrorist planted in an enemy country who lives there as a law-abiding citizen until activated by a prearranged signal
- synonym:
- sleeper
2. Önceden düzenlenmiş bir sinyalle harekete geçirilene kadar yasalara uyan bir vatandaş olarak yaşayan düşman bir ülkeye yerleştirilen bir casus veya sabotajcı veya terörist
- eşanlamlı:
- uykucu
3. An unexpected achiever of success
- "The winner was a true sleeper--no one expected him to get it"
- synonym:
- sleeper
3. Beklenmedik bir başarı
- "Kazanan gerçek bir uyuyandı - kimse onu almasını beklemiyordu"
- eşanlamlı:
- uykucu
4. One of the cross braces that support the rails on a railway track
- "The british call a railroad tie a sleeper"
- synonym:
- tie ,
- railroad tie ,
- crosstie ,
- sleeper
4. Bir demiryolu rayındaki rayları destekleyen çapraz desteklerden biri
- "İngilizler bir demiryolu bağına uyuyan derler"
- eşanlamlı:
- kravat ,
- demiryolu geçidi ,
- crosstie ,
- uykucu
5. A passenger car that has berths for sleeping
- synonym:
- sleeping car ,
- sleeper ,
- wagon-lit
5. Uyumak için rıhtımları olan bir binek arabası
- eşanlamlı:
- yataklı vagon ,
- uykucu
6. Pajamas with feet
- Worn by children
- synonym:
- sleeper
6. Ayaklı pijama
- Çocuklar tarafından giyilir
- eşanlamlı:
- uykucu
7. A piece of furniture that can be opened up into a bed
- synonym:
- sleeper
7. Yatağa açılabilen bir mobilya parçası
- eşanlamlı:
- uykucu
8. Tropical fish that resembles a goby and rests quietly on the bottom in shallow water
- synonym:
- sleeper ,
- sleeper goby
8. Bir gobiye benzeyen ve sığ suda sessizce dibe yaslanan tropikal balıklar
- eşanlamlı:
- uykucu ,
- uykucu gobi
9. An unexpected hit
- "That movie was the sleeper of the summer"
- synonym:
- sleeper
9. Beklenmedik bir vuruş
- "O film yazın uykusuydu"
- eşanlamlı:
- uykucu