Translation meaning & definition of the word "sleazy" into Turkish language
Türk diline "sleazy" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Sleazy
[Çürük]/slizi/
adjective
1. Of cloth
- Thin and loosely woven
- "The coat has a sleazy lining"
- synonym:
- sleazy
1. Bezle
- İnce ve gevşek dokuma
- "Ceketin kalitesiz bir astarı var"
- eşanlamlı:
- çürük
2. Of very poor quality
- Flimsy
- synonym:
- bum ,
- cheap ,
- cheesy ,
- chintzy ,
- crummy ,
- punk ,
- sleazy ,
- tinny
2. Çok düşük kalitede
- Çürük
- eşanlamlı:
- kıç ,
- ucuz ,
- peynirli ,
- kreton ,
- köhne ,
- punk ,
- çürük ,
- tenekeci
3. Morally degraded
- "A seedy district"
- "The seamy side of life"
- "Sleazy characters hanging around casinos"
- "Sleazy storefronts with...dirt on the walls"- seattle weekly
- "The sordid details of his orgies stank under his very nostrils"- james joyce
- "The squalid atmosphere of intrigue and betrayal"
- synonym:
- seamy ,
- seedy ,
- sleazy ,
- sordid ,
- squalid
3. Ahlaki açıdan bozulmuş
- "Bir tohumlu bölge"
- "Hayatın dikişli tarafı"
- "Gazinoların etrafında asılı duran yalın karakterler"
- "Duvarlarda kir ile temiz vitrinler...dirt" - seattle weekly
- "Orjilerinin korkunç detayları onun burun deliklerinin altında kokuyordu" - james joyce
- "Entrika ve ihanetin sefil atmosferi"
- eşanlamlı:
- dikişli ,
- tohumlu ,
- çürük ,
- kirli