Translation meaning & definition of the word "slaughter" into Turkish language
Türk diline "slaughter" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Slaughter
[Katliam]/slɔtər/
noun
1. The killing of animals (as for food)
- synonym:
- slaughter
1. Hayvanların öldürülmesi (yemek için olduğu gibi)
- eşanlamlı:
- katliam
2. A sound defeat
- synonym:
- thrashing ,
- walloping ,
- debacle ,
- drubbing ,
- slaughter ,
- trouncing ,
- whipping
2. Sağlam bir yenilgi
- eşanlamlı:
- dayak ,
- kuyruklu ,
- bozgun ,
- katliam ,
- zırva ,
- kırbaçlama
3. The savage and excessive killing of many people
- synonym:
- slaughter ,
- massacre ,
- mass murder ,
- carnage ,
- butchery
3. Birçok insanın vahşice ve aşırı derecede öldürülmesi
- eşanlamlı:
- katliam ,
- toplu katliam ,
- kasaplık
verb
1. Kill (animals) usually for food consumption
- "They slaughtered their only goat to survive the winter"
- synonym:
- butcher ,
- slaughter
1. Genellikle gıda tüketimi için öldür (hayvanlar)
- "Kışları atlatmak için tek keçilerini katlettiler"
- eşanlamlı:
- cani ,
- katliam
2. Kill a large number of people indiscriminately
- "The hutus massacred the tutsis in rwanda"
- synonym:
- massacre ,
- slaughter ,
- mow down
2. Çok sayıda insanı ayrım gözetmeksizin öldürün
- "Hutular tutsileri ruanda'da katletti"
- eşanlamlı:
- katliam ,
- biçmek
Examples of using
Commentators have variously described the sound of vuvuzelas as "annoying" and "satanic" and compared it with "a stampede of noisy elephants", "a deafening swarm of locusts", "a goat on the way to slaughter", "a giant hive full of very angry bees", and "a duck on speed".
Maç spikerleri vuvuzelaların seslerini "rahatsız edici" ve "şeytani" gibi çeşitli şekillerde tarif ettiler ve onu "gürültücü fillerin izdihamı", "sağır eden çekirge sürüsü", "katliam yolundaki bir keçi", "çok kızgın arılarla dolu büyük bir kovan" ve "hızlı ördek"'e benzettiler.