Translation meaning & definition of the word "slant" into Turkish language
Türk diline "eğik" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Slant
[Eğim]/slænt/
noun
1. A biased way of looking at or presenting something
- synonym:
- slant ,
- angle
1. Bir şeye bakmanın veya sunmanın önyargılı bir yolu
- eşanlamlı:
- eğim ,
- açı
2. Degree of deviation from a horizontal plane
- "The roof had a steep pitch"
- synonym:
- pitch ,
- rake ,
- slant
2. Yatay düzlemden sapma derecesi
- "Çatı dik bir perdeye sahipti"
- eşanlamlı:
- basamak ,
- taramak ,
- eğim
verb
1. Lie obliquely
- "A scar slanted across his face"
- synonym:
- slant
1. Eğik bir şekilde yatmak
- "Yüzüne bir yara izi girdi"
- eşanlamlı:
- eğim
2. Present with a bias
- "He biased his presentation so as to please the share holders"
- synonym:
- slant ,
- angle ,
- weight
2. Önyargılı olmak
- "Paylaşım sahiplerini memnun etmek için sunumunu önyargılı hale getirdi"
- eşanlamlı:
- eğim ,
- açı ,
- ağırlık
3. To incline or bend from a vertical position
- "She leaned over the banister"
- synonym:
- lean ,
- tilt ,
- tip ,
- slant ,
- angle
3. Dikey bir konumdan eğmek veya bükmek
- "Şaşkınlığın üzerine eğildi"
- eşanlamlı:
- yalın ,
- eğim ,
- tip ,
- açı
4. Heel over
- "The tower is tilting"
- "The ceiling is slanting"
- synonym:
- cant ,
- cant over ,
- tilt ,
- slant ,
- pitch
4. Topuklamak
- "Kule devriliyor"
- "Tavan eğimli"
- eşanlamlı:
- cannot ,
- eğilmek ,
- eğim ,
- basamak