Translation meaning & definition of the word "slam" into Turkish language
Türk diline "slam" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Slam
[Çarpmak]/slæm/
noun
1. Winning all or all but one of the tricks in bridge
- synonym:
- slam ,
- sweep
1. Köprüdeki numaralardan biri hariç hepsini veya hepsini kazanmak
- eşanlamlı:
- çarpmak ,
- süpürmek
2. The noise made by the forceful impact of two objects
- synonym:
- slam
2. İki nesnenin güçlü etkisi tarafından yapılan gürültü
- eşanlamlı:
- çarpmak
3. A forceful impact that makes a loud noise
- synonym:
- slam
3. Yüksek ses çıkaran güçlü bir etki
- eşanlamlı:
- çarpmak
4. An aggressive remark directed at a person like a missile and intended to have a telling effect
- "His parting shot was `drop dead'"
- "She threw shafts of sarcasm"
- "She takes a dig at me every chance she gets"
- synonym:
- shot ,
- shaft ,
- slam ,
- dig ,
- barb ,
- jibe ,
- gibe
4. Füze gibi bir kişiye yönelik ve etkileyici bir etkiye sahip olması amaçlanan agresif bir açıklama
- "Ayrılış atışı `drop dead'"
- "Sarcazm şaftları attı"
- "Her fırsatta bana kazı yapıyor"
- eşanlamlı:
- atış ,
- şaft ,
- çarpmak ,
- kazmak ,
- diken ,
- uyuşmak ,
- alay
verb
1. Close violently
- "He slammed the door shut"
- synonym:
- slam ,
- bang
1. Şiddetle kapatın
- "Kapıyı çarparak kapattı"
- eşanlamlı:
- çarpmak ,
- patlama
2. Strike violently
- "Slam the ball"
- synonym:
- slam ,
- bang
2. Şiddetli bir şekilde vurmak
- "Topu salla"
- eşanlamlı:
- çarpmak ,
- patlama
3. Dance the slam dance
- synonym:
- slam dance ,
- slam ,
- mosh ,
- thrash
3. Slam dansını dans et
- eşanlamlı:
- slam dans ,
- çarpmak ,
- mosh ,
- kıvranmak
4. Throw violently
- "He slammed the book on the table"
- synonym:
- slam ,
- flap down
4. Şiddetle atmak
- "Kitabı masaya çarptı"
- eşanlamlı:
- çarpmak ,
- çırpınmak
Examples of using
I heard a door slam.
Bir kapı çarpması duydum.
Tom heard the front door slam.
Tom ön kapının çarptığını duydu.
I heard the front door slam.
Ön kapının çarptığını duydum.