Translation meaning & definition of the word "situated" into Turkish language
Türk diline "oturulmuş" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Situated
[Yerleşmiş]/sɪʧuetɪd/
adjective
1. Situated in a particular spot or position
- "Valuable centrally located urban land"
- "Strategically placed artillery"
- "A house set on a hilltop"
- "Nicely situated on a quiet riverbank"
- synonym:
- located ,
- placed ,
- set ,
- situated
1. Belirli bir noktada veya pozisyonda yer alır
- "Değerli merkezi bir konumda bulunan kentsel arazi"
- "Stratejik olarak yerleştirilmiş topçu"
- "Bir tepenin üstünde bir ev"
- "Sessiz bir nehir kıyısında yer almaktadır"
- eşanlamlı:
- yerleştirmek ,
- set ,
- yerleşmiş
Examples of using
Indonesia is the largest country in the world situated only on islands.
Endonezya dünyada yalnızca adalar üzerinde kurulu olan en büyük ülkedir.
Andorra is a small principality situated between Spain and France.
Andorra, İspanya ve Fransa arasında bulunan küçük bir prensliktir.
Where is Algeria situated?
Cezayir nerede bulunuyor?