Tom motioned Mary to sit.
Tom Mary'ye oturmasını işaret etti.
Tom motioned for Mary to sit.
Tom Mary'nin oturmasını işaret etti.
Tom asked us to be sit down.
Tom oturmamızı istedi.
I'm not going to sit here and listen to you complaining all day.
Bütün gün burada oturup şikayet etmenizi dinlemeyeceğim.
Tom waited for everyone to sit down.
Tom herkesin oturmasını bekledi.
Tom rose to go, but Mary asked him to sit back down.
Tom gitmek için ayağa kalktı ama Mary ondan tekrar oturmasını istedi.
Tom probably has better things to do with his time than sit in meetings all day.
Tom'un muhtemelen bütün gün toplantılarda oturmaktansa zamanıyla daha iyi işleri var.
Tom probably has better things to do than sit around all day watching TV.
Tom'un muhtemelen bütün gün oturup televizyon izlemekten daha iyi yapacak şeyleri var.
Where do you want to sit?
Nereye oturmak istiyorsun?
Where do you want to sit?
Nereye oturmak istiyorsun?
I want to sit down.
Oturmak istiyorum.
I'm going to go sit down.
Gidip oturacağım.
Shut up and sit down.
Kapa çeneni ve otur.
I just want to sit on the beach and relax for a week.
Sadece sahilde oturup bir hafta dinlenmek istiyorum.
I think you'd better sit down.
Sanırım otursan iyi olur.
I think you'd better sit down.
Sanırım otursan iyi olur.
I think you'd better sit down.
Sanırım otursan iyi olur.
I think you'd better sit down.
Sanırım otursan iyi olur.
I think you should sit down.
Bence oturmalısın.
For free English to Turkish translation, utilize the Lingvanex translation apps.
We apply ultimate machine translation technology and artificial intelligence to offer a free Turkish-English online text translator.