Translation meaning & definition of the word "siren" into Turkish language
Türk diline "siren" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
Siren
[Siren]noun
1. A sea nymph (part woman and part bird) supposed to lure sailors to destruction on the rocks where the nymphs lived
- "Odysseus ordered his crew to plug their ears so they would not hear the siren's fatal song"
- synonym:
- Siren
1. Bir deniz perisi (parça kadın ve kısmen kuş), denizcileri nimflerin yaşadığı kayalarda yıkıma çekmesi gerekiyordu
- "Odysseus, mürettebatına siren'in ölümcül şarkısını duymamaları için kulaklarını tıkamalarını emretti"
- eşanlamlı:
- Siren
2. A woman who is considered to be dangerously seductive
- synonym:
- enchantress ,
- temptress ,
- siren ,
- Delilah ,
- femme fatale
2. Tehlikeli derecede baştan çıkarıcı olduğu düşünülen bir kadın
- eşanlamlı:
- cadı ,
- baştan çıkarıcı ,
- siren ,
- Delilah ,
- femme fatale fatale
3. A warning signal that is a loud wailing sound
- synonym:
- siren
3. Yüksek sesli bir ağlama sesi olan bir uyarı sinyali
- eşanlamlı:
- siren
4. An acoustic device producing a loud often wailing sound as a signal or warning
- synonym:
- siren
4. Bir sinyal veya uyarı olarak yüksek sesle sık sık ağlayan ses üreten akustik bir cihaz
- eşanlamlı:
- siren
5. Eellike aquatic north american salamander with small forelimbs and no hind limbs
- Have permanent external gills
- synonym:
- siren
5. Küçük ön ayakları ve arka uzuvları olmayan eellike sucul kuzey amerika semenderi
- Kalıcı dış solungaçlara sahip
- eşanlamlı:
- siren