Tom didn't say a single word.
Tom tek bir kelime bile söylemedi.
The room was lit by a single candle.
Oda tek bir mumla aydınlatılıyordu.
Tom planned to remain single all his life.
Tom hayatı boyunca bekar kalmayı planladı.
Tom wished he were still single.
Tom hala bekar olmayı diledi.
Tom thought Mary was single, but he wasn't really sure.
Tom Mary'nin bekar olduğunu düşünüyordu ama gerçekten emin değildi.
I think about that every single day.
Bunu her gün düşünüyorum.
You're still single, aren't you?
Hala bekarsın, değil mi?
I hate being single.
Bekar olmaktan nefret ediyorum.
It was all like a single equation with two unknowns.
Hepsi iki bilinmeyenli tek bir denklem gibiydi.
Tom is still single.
Tom hala bekar.
I'm single again.
Yine bekarım.
Is Tom single?
Tom bekar mı?
We're all single.
Hepimiz bekarız.
We're both single.
İkimiz de bekarız.
Girls, I'm single.
Kızlar, bekarım.
The police can't find a single person who remembers seeing you where you said you were on the night of the murder.
Polis, cinayet gecesi olduğunu söylediğin yerde seni gördüğünü hatırlayan tek bir kişi bile bulamaz.
Although I graduated many years ago, I will never forget a single one of my teachers who taught me.
Yıllar önce mezun olmama rağmen bana ders veren öğretmenlerimden bir tanesini bile asla unutmayacağım.
She's a single mother.
O bekar bir anne.
For free English to Turkish translation, utilize the Lingvanex translation apps.
We apply ultimate machine translation technology and artificial intelligence to offer a free Turkish-English online text translator.