Translation meaning & definition of the word "singing" into Turkish language

noun

1. The act of singing vocal music

synonym:
• singing
,
• vocalizing

1. Vokal müzik söyleme eylemi

eşanlamlı:
• şarkı söyleme
,
• seslendirici

2. Disclosing information or giving evidence about another

synonym:
• tattle
,
• singing
,
• telling

2. Bilgi vermek veya bir başkası hakkında kanıt sunmak

eşanlamlı:
• gevezelik etmek
,
• şarkı söyleme
,
• söyleme

adjective

1. Smooth and flowing

synonym:
• cantabile
,
• singing

1. Pürüzsüz ve akıcı

eşanlamlı:
• melodik
,
• şarkı söyleme

Examples of using

Tom began singing.

Tom şarkı söylemeye başladı.

Tom asked me if I was impressed by Mary's singing.

Tom bana Mary'nin şarkısından etkilenip etkilenmediğimi sordu.

Tom and Mary enjoyed singing songs together.

Tom ve Mary birlikte şarkılar söylemekten zevk aldılar.

You should know by now that Tom isn't very good at singing.

Tom'un şarkı söylemede çok iyi olmadığını şu ana kadar bilmelisin.

Tom was awoken by a Mary singing in the next apartment.

Tom yan dairede şarkı söyleyen Mary diye biri tarafından uyandırıldı.

Tom started singing along with Mary.

Tom Mary ile birlikte şarkı söylemeye başladı.

Her success at singing made her famous.

Şarkı söylemedeki başarısı onu meşhur etti.

Tom is still singing.

Tom hâlâ şarkı söylüyor.

I've never been good at singing.

Şarkı söylemede hiç iyi olmadım.

I can hear Tom singing.

Tom'un şarkı söylediğini duyabiliyorum.

I like singing in the rain.

Yağmurda şarkı söylemeyi severim.

You were singing.

Şarkı söylüyordun.

Now start singing.

Şimdi şarkı söylemeye başla.

Tom was singing.

Tom şarkı söylüyordu.

They stopped singing.

Şarkı söylemekten vazgeçtiler.

Tom stopped singing.

Tom şarkı söylemeyi durdurdu.

Tom started singing.

Tom şarkı söylemeye başladı.

Tom kept singing.

Tom şarkı söylemeye devam etti.

Tom continued singing.

Tom şarkı söylemeye devam etti.

He continued singing.

O şarkı söylemeye devam etti.