Translation meaning & definition of the word "sinful" into Turkish language
Türk diline "günahkar" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Sinful
[Günahkâr]/sɪnfəl/
adjective
1. Characterized by iniquity
- Wicked because it is believed to be a sin
- "Iniquitous deeds"
- "He said it was sinful to wear lipstick"
- "Ungodly acts"
- synonym:
- iniquitous ,
- sinful ,
- ungodly
1. Haksızlık ile karakterize
- Kötü çünkü günah olduğuna inanılıyor
- "İntihar eden işler"
- "Ruj sürmenin günah olduğunu söyledi"
- "Ahlaksızca davranır"
- eşanlamlı:
- adaletsiz ,
- günahkâr ,
- dinsiz
2. Having committed unrighteous acts
- "A sinful person"
- synonym:
- sinful ,
- unholy ,
- wicked
2. Haksız fiillerde bulunmuş olmak
- "Günahkâr bir insan"
- eşanlamlı:
- günahkâr ,
- kötücül
3. Far more than usual or expected
- "An extraordinary desire for approval"
- "It was an over-the-top experience"
- synonym:
- extraordinary ,
- over-the-top ,
- sinful
3. Normalden çok daha fazla veya beklenenden
- "Onay için olağanüstü bir istek"
- "En üst düzey bir deneyimdi"
- eşanlamlı:
- olağanüstü ,
- üstte ,
- günahkâr